Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Sisli
10°
Ara

Zamanı aşan satırlar

YAYINLAMA:
Zamanı aşan satırlar

MODANIN RUHUNU YANSITAN TASARIMCI: CANSU MİASU

Hem podyumlara yön veriyor hem kalplere dokunuyor…

Moda dünyasında son yıllarda adından sıkça söz ettiren isimlerden biri olan Cansu Miasu, stilin yalnızca bir dış görünüm değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesi olduğuna inanıyor. Görsel İletişim ve Tasarım yüksek lisans mezunu olan Miasu, iki yıl boyunca felsefe eğitimi aldıktan sonra Los Angeles'ta Entertainment Studies programını tamamladı. Ancak onun modaya olan ilgisi, akademik yıllardan çok daha önce başlamıştı.

“Moda ile doğduğumdan beri iç içeyim” diyen başarılı tasarımcı, annesinin turizm şirketi sayesinde küçük yaşlarda farklı kültürlerin moda anlayışlarıyla tanışma fırsatı bulduğunu söylüyor. Ailesinin Osmanlı döneminde terzilik yaptığına dair anlatılar da, onun içindeki modaya dair tutkuyu besleyen unsurlar arasında.

Miasu Markasıyla Gelen Uluslararası Başarı

İlk etapta kendi zevkine göre birkaç ürün tasarlayıp diktiren Miasu, zamanla bu ilgisini profesyonel alana taşıdı. Eski eşinin tekstil sektöründeki deneyiminden de faydalanarak 2022 Aralık ayında Miasu markasını hayata geçirdi. O günden bu yana Dubai Fashion Week, İstanbul Fashion Week ve birçok özel etkinlikte defileler düzenledi. Klasik moda anlayışını yıkan “Miasu Signature Fashion Show” konsepti ise defileleri dans gösterileriyle harmanlayarak fark yarattı.

Son olarak tasarladığı Middle East Collection, Ortadoğu kültürünü modern dokunuşlarla yansıtarak büyük ilgi gördü. Koleksiyonun ana hedefi ise markanın modadaki trend belirleyici gücünü ortaya koymaktı.

Zor Anlar, Güçlü Kadınlar Yaratır

Moda dünyasının parıltılı yönlerinin yanı sıra zorluklarına da dikkat çeken Miasu, “Sermaye ihtiyacı, imalat süreci, operasyonel yoğunluk… Hepsi büyük stres unsurları” diyor. Dubai Fashion Week’te sadece 15 dakika kala 15 mankenin eksik olduğunu fark ettiği anı ise hayatının en zor ama en unutulmaz deneyimi olarak anlatıyor. “Sadece 13 dakikada yeni mankenler bulduk ve defileyi başarıyla gerçekleştirdik” diyerek kriz anında gösterdiği soğukkanlılığıyla da takdir topluyor.

Hayallerinin Peşinden Giden Bir Ruh

Modayla iç içe bir kariyer inşa eden Miasu’nun tek hedefi moda değil. “Hayalim sosyal yardımlaşma derneği kurmak ve lifestyle odaklı bir televizyon programı yapmak” diyerek hem moda hem medya alanında ses getirecek projelere göz kırpıyor.

Boş zamanlarında dua edip tekamül çalışmaları yaptığını belirten Cansu Miasu, kişisel gelişim ve felsefeye olan ilgisiyle de dikkat çekiyor. Hayatını etkileyen yapım olarak Eat, Pray, Love filminden bahsederken, bilinçaltı ve psikoloji üzerine kitaplar okumayı sevdiğini de ekliyor.

“İnsanlığın Moda Olması Güzel Olurdu”

6 Şubat 2023 depreminde enkaz altından kurtarılan manevi kızının tüm eğitim ve giyim masraflarını üstlenen Miasu, bu davranışının diğer etkili isimlere de örnek olmasını diliyor. “İnsanlığın moda olması güzel olurdu” cümlesi ise onun hayat felsefesinin en güçlü özeti niteliğinde.

Cansu Miasu, sadece şıklığı değil, zarafeti ve vicdanı da tasarımlarına yansıtmayı başaran bir isim. Moda dünyasında daha çok adını duyacağımız kesin.

Yazar, Gazeteci, TV Programcısı  Gönül Doğan 

Sivaslı bir edebiyat tutkunu olan Gönül Doğan, yazarlık ve gazetecilik kariyerini güçlü bir ifade diliyle birleştirerek dikkat çeken bir isim olmuştur.

Eğitim ve Akademik Hayatı

Eğitim hayatına her zaman büyük bir tutkuyla yaklaşan Doğan, üniversite eğitimine Dış Ticaret ile başladı. Ardından İşletme alanında lisans eğitimini tamamlayarak akademik kariyerine bir yenisini ekledi. Ancak öğrenmeye olan sınırsız merakı, onu Radyo ve Televizyon alanında bir başka üniversiteyi bitirmeye yöneltti. Bununla yetinmeyen Doğan, İstanbul Üniversitesi’nde Öğrenci Koçluğu ve Eğitim Danışmanlığı programını da başarıyla tamamladı. Farklı alanlarda edindiği akademik birikim, onu hem medya hem de iş dünyasında çok yönlü ve donanımlı bir isim haline getirdi.

Kariyeri ve Medya Dünyasındaki Yeri

İş hayatında da kısa sürede kendini kanıtlayan Gönül Doğan, çeşitli özel şirketlerde koordinatör olarak önemli projelere imza attı. Ancak asıl tutkusu her zaman medya ve gazetecilik oldu. Bağımsız Medya ve Gazetecilik Derneği’nin Kurucular Kurulu ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak basın özgürlüğünü savunan çalışmalara katkı sağladı.

Televizyon ekranlarında yaptığı başarılı sunuculukla izleyicilerin beğenisini kazanan Doğan, Can Tempo TV, Anadolu Dernek TV, SRT TV, Tempo TV ve çeşitli medya kuruluşlarında TV programcısı ve sunucu olarak yer aldı. Özgün bakış açısı, etkileyici anlatımı ve gündeme getirdiği konularla medya dünyasında kendine sağlam bir yer edindi.

Medya dünyasında fark yaratma hedefiyle, edebiyat ve magazini buluşturan yeni nesil bir gazete kurarak sektöre yeni bir soluk getirdi. Edebiyat Magazin Gazetesi'nin Genel Yayın Koordinatörü ve köşe yazarı olarak, edebiyatın evrensel dilini geniş kitlelere ulaştırmayı misyon edindi. Gazetesinde ve farklı mecralarda kaleme aldığı köşe yazıları, araştırma yazıları ve makaleleri geniş bir okuyucu kitlesine ulaştı.

Edebiyat ve Sanata Olan Tutkusu

Üretkenliği yalnızca gazetecilikle sınırlı kalmadı; iki kolektif kitabın yazarı olarak edebiyat dünyasında da kendine sağlam bir yer edindi. Şiire ve kitaplara olan tutkusu, onun yazın hayatına ilham vermeye devam etti.

Çocukluğundan beri müziğe ve türkülere duyduğu sevgiyle bilinen Doğan, sanatla olan bağını hiçbir zaman koparmadı. İş hayatının yoğun temposuna rağmen sanatı ve müziği hayatının ayrılmaz bir parçası olarak gördü.

Ödüller ve Başarılar

Yıllar içinde medya, edebiyat ve gazetecilik alanında yaptığı başarılı çalışmalarla birçok ödül ve plaketle onurlandırıldı. Güçlü kalemi ve etkileyici anlatımıyla herkesin gıpta ile takip ettiği bir gazeteci, yazar ve televizyon programcısı olarak yoluna kararlılıkla devam etmektedir.

Nazire İlbasan’dan  "Aşk’a Ayıp Ettik"

Müzik dünyasında adından sıkça söz ettirmeye hazırlanan Nazire İlbasan, yeni teklisi "Aşk’a Ayıp Ettik" ile müzikseverlerin karşısına çıktı. MüzikOnair etiketiyle yayınlanan şarkı, 4K çözünürlüğündeki video klibiyle netd müzik platformunda yerini aldı.

Söz, müzik ve düzenlemesi Aykut Terzi imzası taşıyan şarkının klip yönetmenliğini ise Şener Çakır üstlendi. Sanatçının güçlü yorumu ve duygusal sözleriyle dikkat çeken "Aşk’a Ayıp Ettik", dinleyicilerden tam not alırken, klibi de görsel açıdan büyük beğeni topladı.

Başarılı çıkışıyla dikkat çeken Nazire İlbasan, geçtiğimiz günlerde düzenlenen MüzikOnair Altın Panorama Ödül Töreninde "Gelecek Vadeden Şarkıcı" ödülüne layık görüldü. Aldığı bu ödülle müzik kariyerinde emin adımlarla ilerlediğini kanıtlayan sanatçı, önümüzdeki günlerde adını daha fazla duyuracağının sinyallerini verdi.

"Aşk’a Ayıp Ettik" şarkısı, duygu yüklü melodisi ve etkileyici sözleriyle müzik listelerinde iddialı bir yer edinmeye aday. Nazire İlbasan’ın yeni şarkısı, tüm dijital platformlarda dinleyicilerle buluşuyor.

TVNET’te Kıdemli Editör Olarak Gündemin Nabzını Tutuyor

Gazetecilik alanında önemli deneyimler kazanan Medya sektöründe 10 yılı geride bırakan Nazlı Mumay, şu an TVNET’te kıdemli editör olarak görev yapıyor. Aynı zamanda muhabirlik de yapan Mumay, son dakika gelişmelerini anbean takip ederek canlı yayınlarda telefon bağlantılarıyla izleyicilere aktarıyor.

Haber sunumuyla da ekranda yer alan deneyimli gazeteci, gündemin önemli başlıklarını haber seslendirmeleriyle izleyicilere ulaştırıyor. Bunun yanı sıra dosya haberler üzerinde çalışan Mumay, bu kapsamlı çalışmalarda anons çekimleriyle ekrana çıkarak izleyicilere derinlemesine bilgiler sunuyor.

Gün boyunca gelişen haberleri yakından takip eden ve akşam yayınlarına yön veren Mumay, gündemi belirleyen haber metinlerini de titizlikle hazırlıyor. Şu an TVNET’in akşam haberlerinden sorumlu editör olarak görev alan Mumay, gazetecilik mesleğindeki aktif rolüyle dikkat çekmeye devam ediyor.

Sibel Topaloğlu: “İklim değişikliği artık hayati bir konu”

EKOTÜRK TV ekranlarında yayınlanan "Yaşanabilir Dünya" programının sunucusu Sibel Topaloğlu, iklim değişikliği üzerine yaptığı çalışmalarla dikkat çekiyor. Programda, iklim değişikliği, sürdürülebilirlik ve çevre politikaları gibi alanlarda uzman konuklarla bir araya gelen Topaloğlu, bu alandaki gelişmeleri yakından takip ediyor.

“İklim değişikliği tüm insanlığı ilgilendiren bir konu,” diyen Topaloğlu, bu sürecin yalnızca doğal bir döngü değil, özellikle Sanayi Devrimi’nden sonra insan etkisiyle hızlandığını vurguluyor. Enerji ihtiyacının fosil yakıtlardan karşılanması, hızlı tüketim alışkanlıkları ve sürdürülebilir olmayan kaynak kullanımlarıyla sürecin krize dönüştüğünü belirtiyor.

Topaloğlu, IPCC'nin 2021 raporuna göre son 150 yılda dünyanın ortalama sıcaklığının 1,1 derece arttığını hatırlatıyor ve bu artışın son 800 bin yılın en yüksek seviyelerinde olduğunu ifade ediyor. Paris Anlaşması’nın 1,5 derece hedefini anımsatan Topaloğlu, 2024 Şubat ayında bu sınırın aşıldığını ve sürecin beklenenden daha hızlı ilerlediğini belirtiyor.

Sibel Topaloğlu, yoğun etkinlik takvimine rağmen alanında uzman isimlerle iletişimde kalmaya özen gösterdiğini, programlarına katkı sağlayacak organizasyonlara ise zaman elverdiği ölçüde katıldığını söylüyor. “Faydalı olacağına inanmadığım hiçbir programa katılmıyorum,” diyen Topaloğlu, her yerde görünmenin kendi prensipleriyle uyuşmadığını da sözlerine ekliyor.

Yaz aylarını Kıbrıs’ta geçirdiğini belirten Topaloğlu, bu tercihini aile düzeni, oğlunun yaz tatili planları ve evcil hayvanları Polo’nun ihtiyaçları doğrultusunda yaptıklarını söylüyor. Girne Alsancak bölgesinin sakinliği ve doğallığından memnun olduklarını da dile getiriyor.

Kıbrıs’ın yalnızca casinolarla anılmasının doğru olmadığını belirten Topaloğlu, adanın doğal güzellikleri, plajları, konserleri ve uygun fiyatlı yaşamıyla keyifli bir yaz alternatifi sunduğunu ifade ediyor.

“Yaşanabilir Dünya” programı her pazar günü saat 15.00’te EKOTÜRK TV ekranlarında izleyiciyle buluşuyor. Programın tekrarları ve tüm bölümleri aynı zamanda YouTube üzerinden de takip edilebiliyor.

“Sanatın ve Doğanın Hizmetinde Bir Ömür”

Zeliha Sunal: Sahneden Sürdürülebilirliğe Uzanan İlham Veren Yolculuk

Sanatçı kimliğinin yanı sıra çevre aktivistliğiyle de tanınan Zeliha Sunal, yıllardır hem sahnede hem de doğaya duyduğu derin saygıyla gönüllere dokunuyor. 42 farklı dilde şarkı söyleyebilen nadir sanatçılardan biri olan Sunal, müzik kariyerinin yanında çevre bilinciyle geliştirdiği projelerle de adından sıkça söz ettiriyor.

"Çocukluğumdan beri mikrofon başındayım" diyen Sunal, müzikle tanışmasını 9 yaşında TRT İzmir Radyosu’nda başlattığı çocuk saatine dayandırıyor. 17 yaşında profesyonel sahne hayatına adım atan Sunal, yıllarca orkestrasıyla düğünlerde sahne aldı, ardından da solo kariyerine yöneldi. "Pek çok insan beni düğünlerinden hatırlıyor. Bu, çok özel bir his." diye anlatıyor o yılları.

Kariyeri boyunca sahnede yenilikçi ve interaktif şovlara imza atan Zeliha Sunal, yalnızca müzikle değil; aynı zamanda çevre ve ileri dönüşüm projeleriyle de öne çıkıyor. 2014’ten bu yana geri dönüşüm temalı farkındalık çalışmaları yürütüyor. Youtube kanalında çocuklara ambalaj atıklarıyla neler yapılabileceğini anlatıyor; atık malzemelerle objeler, hediyelik eşyalar ve hatta sanat eserleri üretiyor.

Son dönemde gerçekleştirdiği projeler arasında Alanya Turizm ve Tanıtım Vakfı için 10 bin pet şişeden yaptığı dev giriş kapısı, Ankara’da bir kadın kooperatifiyle hazırladığı çanta atıklarından defile ve “Bir İleri Dönüşüm Sergisi” adlı kıyafet sergisi dikkat çekiyor. Emrah Demiralp’in söz ve müziğini yaptığı “Bi Kahve” adlı yeni şarkısı ise dijital platformlarda yerini almaya hazırlanıyor.

Sunal, dijitalleşmenin mesleğine etkilerini de şu sözlerle değerlendiriyor:

“Artık CD devri bitti. Müzik dijital platformlarda yaşıyor. Bu da bize tüm dünyaya ulaşma imkanı sağladı. Youtube, doğru kullanıldığında çok kıymetli bir mecra.”

Medya ile ilişkilerini olumlu bir dille anlatan Sunal, sosyal medyanın gücünün farkında. Özellikle LinkedIn ve YouTube platformlarını önemseyen sanatçı, paylaşımlarına gelen yoğun ilgiden oldukça memnun.

Müziği hayatının merkezine koyan Zeliha Sunal, zaman zaman sahne hayatında daha fazlasını yapabilmeyi arzuladığını belirtiyor. Ancak özel hayatındaki fedakarlıklarla gurur duyuyor. "Hayatım boyunca kimse benden daha fazla fedakarlık yapmadı; tek istisna eşimdir." diyerek hayatındaki en büyük desteğe vurgu yapıyor. Onun için aile, şöhretten bile önde geliyor.

Hayatını birkaç kelimeyle tanımlaması istendiğinde ise “Dolu, mutlu, tatminkar, eğlenceli… Ama en çok da çalışkan, hareketli ve sonuç alan” diyerek özetliyor kendini.

Sunal’ın çocukluk hayalleri bugün sahnelerde, sergilerde ve sokaklarda hayat buluyor. Yıllar önce İstanbul’a taşınması ve albüm için yaptığı girişimlerin sonuçsuz kalması bile onu yolundan döndürememiş. "Yine olsa yine yaparım" diyen sanatçı, her şeye rağmen kendi değerleriyle yol alan bir duruşun simgesi olmuş durumda.

Son mesajı ise tüm genç sanatçılara ve çevreye duyarlı bireylere umut verici:

“Her an sıfırdan başlayabilirim. Hayallerin yaşı yok. Mutlu olmak için değil, anlamlı yaşamak için üretmeye devam ediyorum.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *