Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı az bulutlu
12°
Ara

Dramın zirvesi mi tekrara düşen ezber mi?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Dramın zirvesi mi tekrara düşen ezber mi?

Türkiye’de televizyon dizileri, uzun yıllardır toplumsal tartışmaların hem aynası hem de tetikleyicisi oldu. Bir dizi ekranlara gelir, ardından sosyal medyada gündem olur, ertesi gün gazetelerde tartışılır. Bu döngünün son halkası ise kuşkusuz Kızılcık Şerbeti.

*
RTÜK cezaları, mahkeme kararları, sosyal medya polemikleri derken “Kızılcık Şerbeti”, klasik bir televizyon dizisinden fazlasına dönüştü. Dizinin en büyük başarısı, sadece bir aile hikayesi anlatmıyor oluşu; toplumsal kutuplaşmanın, yaşam tarzı çatışmalarının ve kadın mücadelesinin altını çizen bir yapı sunması. Ancak bu yapı zaman zaman “fazla formülize” olmaktan da kurtulamıyor.


Aynı ezber, farklı kostümler

Kızılcık Şerbeti’nin dramatik kurgusu yer yer etkileyici, fakat dikkat çeken bir tehlike var: Türk dizilerinin neredeyse kronikleşmiş sorunları burada da sahnede. Abartılı diyaloglar, karakterlerin bir bölümde melek, diğerinde şeytan gibi davranmaları, olayların bir türlü nihayete ermemesi... Seyirciye “bir sonraki bölümde ne olacak?” sorusunu sordurmak adına yapılan bu hamleler, artık yorgun düşmüş bir senaryo şablonunu andırıyor.
Örneğin, ana karakterlerin başlarına gelenler neredeyse matematiksel bir sıraya göre ilerliyor: biri hastalanır, biri ihanete uğrar, biri kaçar, biri döner... Bu tekrarlar, sosyal mesaj vermeye çalışan bir dizinin inandırıcılığını da zedeliyor.
Dizinin kadın karakterleri, özellikle genç izleyiciler arasında ciddi bir etki yaratıyor. Modern kadın mı geleneksel mi, hangisi daha güçlü, hangisi daha yalnız? Bu sorular, dizi boyunca sürekli sorgulanıyor. Ancak ne yazık ki bu güçlü kadınlar her bölümde ya bir erkek tarafından bastırılıyor ya da dramatik bir mağduriyet yaşıyor. Denge nerede?

*
Evet, bu gerçek hayatın da bir yansıması olabilir. Ama televizyon aynı zamanda bir “düş kurma” alanıysa, güçlü kadınları sadece acı çekerken değil, çözümler üretirken, sistemle baş ederken de görmek istiyoruz.

Son söz

Kızılcık Şerbeti, şu an televizyonun en çok konuşulan dizilerinden biri. Eleştirilecek yönleri kadar takdir edilecek cesareti de var. Ama bu popülarite, yapımcıların kendini tekrar etmesine bir mazeret olmamalı. Türk televizyonu, artık farklı anlatım dillerine, daha doğal senaryolara ve daha kısa süreli yapımlara göz kırpmalı. Yoksa seyirci uzaktan sadece “ne olmuş bu hafta?” diye sorar, ama ekran başına geçmez.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *