Olay Başakşehir’de 19 Ağustos 2023 tarihinde saat 22.45 sıralarında Başakşehir Bahçeşehir 1. Kısım Mahallesi'nde bulunan otoparkın önünde meydana geldi. Otoparkın olduğu alana araçla gelen bir grup, vale noktasından bir aracın anahtarını çalıp arabayla kaçmaya çalıştı. Bu sırada otoparkta çalışan Ogün Tekin durumu fark edip aracı durdurmak için caddeye çıktı. Ogün Tekin'in aracın önünü kesmeye çalıştığını fark eden şüphelilerden biri otomobilin içinden Tekin'e doğru 2 el ateş ederek olay yerinden kaçtı. Mermilerin isabet ettiği Ogün Tekin bir süre yürüdükten sonra sendeleyip yere düştü.
Cinayet güvenlik kamerasında
Otoparkın diğer çalışanları caddenin ortasında yatan Tekin'i görür görmez durumu polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Ogün Tekin (21) tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Şüphelilerin, ikiz plakalı ve cam filmli araç kullandıkları öğrenildi. Vale Ogün Tekin'in arabanın önünü kesmeye çalışması ve vurularak yere düştüğü anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.Polisin başlattığı çalışma sonucu olayın şüphelileri oldukları tespit edilen Cebrail Erdem (20), Mikail Erdem (20) ve Murat E.(24)'nin içinde bulunduğu otomobil polis ekipleri tarafından Arnavutköy'de durdurulmak istendi, ancak şüpheliler polisle silahlı çatışmaya girdi. Kaçtıkları otomobilin lastiklerinin patlaması sonucu yoldan geçen başka bir aracı gasbeden şüpheliler olay yerinden kaçtı.
87 suç kaydı
Cinayet Büro Amirliği tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada şüphelilerin olaydan sonra Kırklareli Lüleburgaz'a kaçtıkları tespit edildi. 29 Ağustos Salı günü tespit edilen bir adrese yapılan baskında olaya karışan 7 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerin saklandıkları evde yapılan aramada 4 ruhsatsız tabanca ile 2 adet pompalı av tüfeği ele geçirildi.Cinayet Büro Amirliğinde sorgulanan şüphelilerden Cebrail E.’nin daha önceden 48 tane, Murat E.’nin 15 tane, Mikail E.’nin ise 87 adet suç kaydı olduğu ortaya çıktı. Poliste işlemleri tamamlanan Cebrail Erdem, Mikail Erdem., Murat E., Serdest Ç.(23), Yakup Y.(21), Baran P.(25), Bilal S.(34) geniş güvenlik önlemleri alınarak adliyeye sevk edildi. Çıkarıldıkları mahkemece tutuklanan sanıkların duruşması Küçükçekmece 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 18 Mart 2025'te görüldü. Mahkemenin verdiği tahliye kararına Ogün Tekin'in anne ve babası isyan etti.
Beraber hayal kuruyorduk
Anne Hicran Tekin, "Benim oğlumu öldürdüler. Böyle bir karara isyan ediyoruz. Olmaması gerekiyor. Eğer onlar çocuğumu öldürmeseydi, şu an hayatta olurdu; yanımızda olurdu. Biz gayet mutluyduk, neşeliydik, huzurlu bir ailemiz vardı. Dünyada huzur diye birşey kalmadı bizde. Ne uyku kaldı, ne düzenimiz kaldı. Benim de çocuklarımın da psikolojisi bozuldu. Oğlumun fotoğraflarına bakamıyorum. Tüm yetkililere sesleniyorum. Bunlar dışarı çıkmasınlar başka anne yüreği yanmasın. Benim yüreğim yandı. Başka anne babaların yüreği yanmasın" diye konuştu.Anne Tekin, "Evlat acısı çok zor. Tarifi yok. Benim de umutlarımı öldürdüler. Oğlumun yanına gömdüler. Hayallerimiz vardı. Beraber hayal kuruyorduk evlendirecektim oğlumu, neşeliydik. Kendi işine gidiyordu, geliyordu. Güzel günlerdi; ama hepsini öldürdüler" ifadelerini kullandı.
Mezarına biLe gidemiyorum
Ailece perişan olduklarını anlatan Hicran Tekin, "Benim küçük çocuğumun psikolojisi bozuldu ağabeyinden sonra hastanelere götürdüm. Düzeltemedim ben onu; çünkü üç kardeş de birbirine o kadar bağlıydılar. Oturuyorlardı, kalkıyorlardı. Yani ağabey değildi onlara arkadaştı. Bizim için de öyleydi; ama ağabeyimizi de, arkadaşımızı da öldürdüler.Biri 10, biri 18 yaşında. Benim oğlum da 21 yaşındaydı. Adalet yerini bulsun. Bulsun ki ben de rahat uyuyabileyim. Ben oğlumun mezarına gideyim, ona 'Rahat uyu' diyebileyim. O karardan sonra ben onun mezarına gidemiyorum. Yüzüm tutmuyor gitmeye. Gidip diyemiyorum oğlum rahat uyu, senin hakkın kalmadı, adalet yerini buldu; ama ne yazık ki bulamadı" dedi.
Boş kalmamak için çalışıyordu
Olay günü neler yaşandığını da anlatan anne Tekin, "Son iş yerinde 2 ya da 3 aydır çalışıyordu. Çünkü daha önce kuryelik yapıyordu. Motorunu sattı. 'Anne motorumu yükselteyim başka bir motor alayım' dedi. Boş kalmayayım diye oraya girdi. O da sonu oldu. O günün akşamı saat 17.00’de kalktı, duşunu aldı, babasından arabayı istedi. 'Anne babam arabayı versin, ben işe gideyim' dedi. Babası diyor ki, 'Oğlum sen git, ben geleceğim senin yanına, beraber döneceğiz.' 'Tamam' dedi, çıktı. Mutfağın camına çıktım. Her zaman döner bu tarafa bakar, bilir beni. El salladı. Yukarı çıkana kadar da baktım arkasından. Gitti arkasından cenazesi geldi. Akşam oldu, ölüm haberi geldi bana. Akşam saat 20.00’de de ben onu aramıştım. Dedim 'Oğlum ne yapıyorsun?' 'Anne çalışıyorum, telefonum şarjda' dedi. 'Tamam oğlum, Allah’a emanet' dedim. Allah’a emanet ettim ama kurtlar sofrasına düştü. O zalimlerin eline düştü. Gelip oğlumun canını aldılar. Benim de hayatımı bitirdiler. Oğlumun da gençliğini, hayatını bitirdiler. Bir insanı hayattan koparmak o kadar kolay değil" diye konuştu.
Kedisinde teselli buluyorum
Anne Tekin, "Ben oğlumun kendisinde teselli buluyorum. Adı Kirli. Onu getirdi küçücüktü. Çok seviyordu. Şimdi ben oğlumu özledikçe onu seviyorum. Onu mezarlığa bile götürüyorum. ‘Oğlum’ diyorum, ‘Senin Kirli’n geldi.’ Çok seviyordu; hayvanların hepsini seviyordu. Ankara’da iki defa sınava girdi. 'Anne uzman çavuş olacağım' dedi. Uzman çavuş olacaktı hayali oydu, çok seviyordu. Evlenecekti, hayalleri vardı. Çeyiz kuruyordum oğluma. Biri de vardı, birbirini seviyorlardı. Herşey bitti. Benim için de bitirdiler, kızım için de bitirdiler. Ona da kızım diyorum."