
Silivri'den cevap var!

Ülkenin gidişatı malum lakin bu gidişat içerisinde ufak tefek güzellikler de olmuyor değil. Gençlerimizin bir kısmının serbest bırakılması da bunlardan birisi. Fakat buna rağmen hala 80'e yakın arkadaşımız tutuklu durumda. Bütün gençlerimizin özgürlüğünü temenni ediyoruz. Bu umut kırıcı ve kötü ortamda dün Gülhane'de yaşananları da izledik. Gerçekten gençlerin ses çıkarması, ülkelerinin geleceği için kaygılanması ve aydınlanmadan yana çağrı yapması artık suç olarak görülüp değerlendirilmemeli! Geçenlerde son yazımda bu köşeyi Ekrem İmamoğlu'nun yazdığı mektuba ayırmıştım. Bugün de Ekrem İmamoğlu'nun Silivri'de çıktığı mahkemde yaptığı savunmadan alıntılar yapmak istiyorum! İmamoğlu hakkındaki birçok şeye Silivri'den cevap verdi ve bakın neler söyledi!
İmamoğlu'ndan tarihi savunma;
“Kanala, yalana, talana, ranta karşı durduğum için bugün buradayım. 1 kişinin “aşkım İstanbul” diye sahiplenidği ve kendi mlıaymış gibi kabullendiği bir ortamda 3 kez seçim kazandığım için buradayım. Güçlü bir iradeyi milletçe ortaya koymanın karşılığı olarak Silivri'deyim. 15 buçuk milyon insanın ön seçimde oy kullandığı bir ortamda cumhurbaşkanı adayı kimliği elde ettiğim için buradayım. 86 milyon insanın gönlüne girmiş ve 86 milyon insanın huzuruna bir sonraki seçimde cumhurbaşkanı adayı olarak çıkacağım için buradayım. Birisi beni kıskanıyormuş Ankara'da bana ne? Beni terörle yan yana getirecek kişinin alnını karışlarım! Bana bakan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni görür, Aatatürk'ü görür. Ekrem İmamoğlu ile terörü yan yana koymak kötü bir niyetin ürünüdür. Beni hiçbir güç durduramayacak!”
Buradan ant içiyorum...
“Sayın Hakimim, yazıktır, günahtır. Bu milletin geleceğine yazıktır. 300 tane gence yazıktır. Sayın Hakimim, Sayın Savcı, değerli üyeler; her birinizin evlatları var, çocukları var. Anneleri, babaları var. Onun için memleket ve millet adına karar vermek için burada olduğunuzu biliyor ve buna inanmak istiyorum. Tabii hakkımda ‘tehdit etti’ diyorsunuz. Ben kimi tehdit ettim? Bunun neresinde tehdit var? Ben, ‘Senin evlatlarının teminatı olacağım’ diyorum. Ben, ‘Senin geleceğinin teminatı olacağım’ diyorum. Ve olacağım da göreceksiniz. Bu milletin iradesiyle, bu milletin sahip çıkmasıyla ben, bu milletin geleceğinin teminatı olacağım. Buradan ant içiyorum. Bu milletin evlatlarının birini bile dışarıda bırakmadan; etnik kökenine, yaşam biçimine, giyimine kuşamına, yuvasının geçmişine bakmadan, her birinin teminatı olacak bir sistemi; adalet devrimini, demokrasi devrimini bu topraklara ben ve arkadaşlarım getireceğiz. Buradan ant içiyorum, söz veriyorum. Milletimin huzurunda, hem de adaletin huzurunda söz veriyorum.”