
Afrikalı kadın girişimciler

Geçtiğimiz hafta, 4 Nisan 2025 tarihinde İstanbul’da, benim de Yönetim Kurulu üyesi olduğum, TABA (Türk Afrika İş İnsanları Derneği) Sponsorlugunda ve Lydia Akademi’nin destekleriyle, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden bir grup kadın girişimci ve Türkiye’den seçkin firmaların temsilcileri bir araya geldi. Lydia Akademi, yönetim danışmanlığı konularında küresel ölçekte eğitimler gerçekleştiren bir kuruluş olup, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden Ulusal Mesleki Hazırlık Enstitüsü (INPP) heyetine de Stratejik İş Geliştirme, Karar Analizi ve Çok Ölçütlü Karar Verme, Stratejik Kültürlerarası İletişim ve Kişisel Liderlik konularında 3 gün süren eğitimler gerçekleştirilmiştir. Türkiye’den İSKAGİD Yönetim Kurulu üyeleri ve Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Arzu Özkaya’nın da teşrifleri ve kucaklayıcı konuşması, misafirlerimiz tarafından da aynı şekilde karşılık bulmuştur.

Afrikalı kadınların toplumdaki yeri
Yaklaşık 500 yıl süren sömürge düzenlerinin 1930’lar ve sonrasında 1960’larda sona ermeye başlamasıyla birçok Afrika ülkesinde güç dengelerinin dağılması ve yerine oturması sürecinde iktidar savaşları milyonlarca insanın yaşamını yitirdiği iç savaşlara sahne olmuştur. On yıllar boyunca süren bu savaşlarda birçok ülke ikiye bölünmüş ve siyasi otoritenin tesis edilememesi sonucunda eğitim, sağlık ve hukuki altyapı oluşturulamamıştır. Bu da az gelişmiş ülkelerin birçoğunda ortaya çıkan ataerkil ve erkek dominant toplumların oluşmasına sebep olmuştur. Sahra Altı Afrika'da kadınların toplumsal ve kültürel değerleri yerel geleneklere ve farklı etnik gruplara göre değişmekle birlikte, bazı toplumlarda kadınlar, sadece tarım alanlarında, aile işlerinde, el sanatlarında ve son yıllarda da ticarette aktif rol oynamaktadırlar. Bazı bölgelerde ise daha sınırlı bir role sahiptirler. Kadınların eğitim olanakları, sağlık hizmetlerine erişimleri ve ekonomik fırsatları sınırlıdır. Ancak, kadınların özellikle kırsal alanlarda tarım ve hayvancılıkta büyük bir rol oynadığı da bir gerçektir.

Kadınların iş hayatı
Sahra Altı Afrika'da kadın girişimcilerin artırılması, ekonomik kalkınma, toplumsal eşitlik ve kadınların toplumsal statülerinin güçlendirilmesi açısından kritik öneme sahiptir. Ancak, bu hedeflere ulaşabilmek için kadınların karşılaştığı, düşük eğitim seviyeleri ve sınırlı beceriler nedeniyle yüksek gelirli işlerde yer alamamaları gibi çeşitli engellerin aşılması gerekmektedir. Aynı zamanda, başarılı iş kadınlarının deneyimlerinden faydalanmak, kadın girişimcilerin daha sağlam temeller üzerine kurdukları işlere sahip olmalarını sağlayacaktır.
Kadınlar, Sahra Altı Afrika'da iş gücüne katılımda önemli bir yer tutmaktadır, ancak bu katılım genellikle gayri resmi sektörlerde ve düşük gelirli işlerde yoğunlaşmıştır. Tarım, kadınların büyük ölçüde çalıştığı sektördür. Kadınlar, genelde tarım alanlarında, su taşıma, yemek pişirme ve çocuk bakımından sorumludur. Ayrıca, kadınlar el sanatları, küçük ölçekli ticaret ve yerel pazarlarda da aktif olarak çalışmaktadır.
Kadınların iş gücüne katılım oranları artmaya başlasa da, kadınların karşılaştığı eğitim, fırsat eşitliği ve cinsiyet ayrımcılığı gibi engellerin ortadan kalkmasını sağlayacak yasal düzenlemeler halen sağlanmamıştır ve bu da kadınların daha yüksek maaşlar ve liderlik pozisyonlarına ulaşmalarını zorlaştırmaktadır.
Kadınların siyasetteki rolü
Sahra Altı Afrika'da kadınların siyasetteki rolü yavaş yavaş artmaktadır, ancak bu süreç oldukça yavaştır. Birçok ülkede kadınların siyasete katılımı, kültürel engeller, cinsiyet ayrımcılığı ve politik liderlik fırsatlarının sınırlı olmasından dolayı zorluklarla karşı karşıyadır. Yine de, bazı ülkelerde kadınlar politikada daha aktif hale gelmiş ve yerel yönetimlerden ulusal meclislere kadar farklı seviyelerde temsil edilmektedir. Ruanda, kadınların parlamentodaki oranının yüzde 60’ı geçtiği bir ülke örneğidir ve bu, kıtanın en yüksek oranlarındandır. Namibya yüzde 46, Senegal yüzde 42, Angola yüzde 37 ve Uganda yüzde 34 ile kadınların parlamentoda en yüksek temsil oranlarına sahip ülkeleridir. Ancak, genel olarak Afrika'da kadınların parlamentolarda ve diğer hükümet organlarında daha fazla yer alması gerekmektedir.
KADINLARIN İŞ VE SIYASET HAYATINDA KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR
Kadınlar, genellikle iş dünyasında veya siyasette toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile karşılaşmaktadır. Kadınların liderlik pozisyonlarında yer almaları, çoğu zaman erkeklerin dominasyonu altında zordur. Ayrıca, kadınların "duygusal" ve "aile odaklı" olmaları gerektiği gibi cinsiyet stereotipleriyle mücadele etmelerini gerektirir. Bu durum, kadınların kariyerlerinde yükselmelerini ve toplumsal alanda seslerini duyurmalarını zorlaştırmaktadır.
Kadınlar, iş hayatında cinsel taciz ve ayrımcılığa uğrama riskiyle karşı karşıya kalabilmektedirler. Bu durum, kadınların kariyerlerinde ilerlemelerini engelleyen bir diğer önemli sorundur.
KADINLARIN TİCARET VE GÜNLÜK YAŞAMA KATKILARINI ARTIRMAK İÇIN GEREKENLER
Kadınların ticarete ve günlük yaşama daha fazla katkı sunabilmesi için bir dizi strateji ve politika geliştirilmesi gerekmektedir.
Eğitim ve beceri gelişimi:
Kadınların eğitim seviyelerinin artırılması ve özellikle mesleki beceri kazandırılması, onların iş gücüne daha etkin katılımını sağlayacaktır. Okuma-yazma oranlarını artırmak, kadınların kendi işlerini kurabilmelerine ve daha yüksek gelirli sektörlerde boy göstermelerine yardımcı olacaktır. Kadınların iş geliştirme, liderlik, finans yönetimi, dijital beceriler gibi alanlarda eğitim almalarını sağlayacak programlar oluşturulmalıdır. Bu tür eğitimler, kadınların daha güvenli bir şekilde iş dünyasına adım atmalarını sağlar.
Yasal düzenlemeler ile kadınların İş kurması desteklenmeli:
Kadın girişimciliğini destekleyen finansal ürünler ve kredi mekanizmaları geliştirilmelidir. Bankalar ve finansal kurumlar, kadın girişimcilerine yönelik daha erişilebilir kredi ve finansman olanakları sunmalıdır. Kadınların girişim yapmalarını zorlaştıran yasal engeller ortadan kaldırılmalıdır. Örneğin, kadınların mülkiyet hakları, iş yapma izni alma ve ticaret gibi konularda erkeklerle eşit haklara sahip olmaları sağlanmalıdır. Kadın dostu politikaların ve destekleyici reformların devletler tarafından benimsenmesi, kadın girişimcilerin daha kolay bir ortamda iş yapmalarını sağlayacaktır.

Cinsiyet eşitliği yasaları:
Kadınların eşit iş ve maaş haklarına sahip olabilmesi için hükümetlerin cinsiyet eşitliği politikalarını güçlendirmesi gerekmektedir. Çalışma hayatındaki cinsiyet ayrımcılığını ortadan kaldırmaya yönelik düzenlemeler önemlidir.
Ağ kurma ve mentorluk programları:
Başarılı iş kadınları, iş dünyasında güçlü ağlar kurmanın önemini vurgularlar. Kadın girişimcilerin networking yapabilmesi için platformlar ve ağlar oluşturulmalıdır. Bu tür ağlar, kadınların birbirleriyle deneyimlerini paylaşmalarını, işbirlikleri yapmalarını ve güçlü bir dayanışma ağına sahip olmalarını sağlar. Başarılı iş kadınları ve rol modeller tarafından sağlanacak mentorluk programları, yeni girişimcilere yön göstererek onları cesaretlendirecektir.

Kadın girişimciler İçin ticaret fuarları ve etkinlikler:
Kadın girişimcilerin ürünlerini tanıtabileceği ve iş fırsatları oluşturabileceği ticaret fuarları, pazar yerleri ve sergiler düzenlenmelidir. Bu etkinlikler, kadınların markalarını büyütmelerine ve daha geniş kitlelere ulaşmalarına yardımcı olacaktır.
Sağlık hizmetleri ve çocuk bakımı:
Kadınların iş gücüne daha aktif katılabilmesi için sağlık hizmetlerine erişimlerinin iyileştirilmesi ve çocuk bakım hizmetlerinin artırılması gerekir. Çocuk bakımının daha erişilebilir hale getirilmesi, kadınların iş gücüne katılımını artıracaktır.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği:
Toplumsal cinsiyet eşitliğine dair toplumsal farkındalık kampanyaları ve eğitim programları düzenlenmelidir.
Politik katılımın teşvik edilmesi:
Kadınların ülke siyasetine daha fazla katılımı için teşvik edici programlar oluşturulmalı, kadınların yerel yönetimler ve ulusal meclislerde daha fazla temsil edilmesi sağlanmalıdır.
Sonuç olarak, Sahra Altı Afrika'da kadın girişimciliğini artırmak için yapılacak birçok çalışma vardır ve kadınların toplum içerisinde erkek hegemon iş ve siyaset düzeninden dışlanmamaları için de alınacak bir dizi önlem vardır. Kadınların iş hayatındaki karşılaştığı zorluklar, toplumsal destek ile aşılabilir. Kadın girişimciler, başarılı iş kadınlarından aldıkları mentorluk ve eğitimlerle ticaret dünyasında güçlü birer aktör haline gelebilirler ancak öncelik kadını merkezine alan ve koruyan bir dizi reform ve yasaların acilen hayata geçirilmesi gerekmektedir. Gerekli görülen ülkelerde bu yasalar kadına karşı pozitif ayrımcılık da barındırabilir. Unutmayalım ki kadın sadece Türk toplumunda değil, bütün dünyada toplumun çekirdeğini oluşturan AİLE'nin kurucusu ve en temel değeridir. Hak ettikleri bu değeri de ister Avrupa, ister Afrika’da görmeleri ileriye dönük medeni toplumların gelişmesi için çok önemlidir.