Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı bulutlu
9°
Ara

Türk savunma sanayisinin Afrika'daki yükselişi

YAYINLAMA:
Türk savunma sanayisinin Afrika'daki yükselişi

Son yıllarda Türk savunma sanayi, Afrika ile olan ilişkilerinde kayda değer bir sıçrama yapmış ve bu bölgedeki etkinliğini artırmıştır. 2020’de Türkiye’nin Afrika’ya yaptığı savunma sanayi ihracatı 83 milyon dolarken, 2021’de bu rakam dört kat artarak 288 milyon dolara yükselmiştir. Bu artış, Türk savunma sanayi ürünlerinin Afrika'daki önemini ve potansiyelini gözler önüne sermektedir.

Türk savunma ürünlerine talep artıyor

Türkiye'nin savunma sanayi ürünleri, Afrika'nın farklı ülkelerinin güvenlik ihtiyaçlarına büyük ölçüde karşılık vermektedir. Bayraktar TB2 insansız hava araçları (İHA), özellikle Afrika'da büyük bir ilgi görmekte, güvenlik operasyonlarında etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Bugün, 35’ten fazla ülke Bayraktar İHA’larını kullanmakta ve bunların 20’si Afrika’da yer almaktadır. Libya, Somali, Etiyopya, Tanzanya ve Burkina Faso gibi ülkeler, bu teknolojiyi ülke savunmalarında tercih etmektedir.

Türk savunma sanayi sadece insansız hava araçlarıyla değil, aynı zamanda zırhlı araçlar, silahlı dronlar ve sınır güvenliği ekipmanlarıyla da Afrika pazarında etkili bir oyuncu haline gelmiştir. Katmerciler gibi Türk firmaları, Afrika'ya zırhlı araçlar ihraç etmekte ve 2022’de 5,6 milyon dolar değerinde zırhlı araç satışı yapmıştır.

Nijerya, Türkiye'den 4 adet ATAK T129 taarruz helikopteri alarak bu helikopteri satın alan dünya üzerindeki üçüncü ülke olmuştur. Bu önemli adım, Türk savunma sanayisinin uluslararası alandaki başarısını pekiştirmektedir. Aynı zamanda Nijerya Donanması için DEARSAN firması tarafından 160 milyon dolarlık bir anlaşma imzalanmış, bu kapsamda 2 adet 77 metre uzunluğunda açık deniz karakol gemisinin inşasına başlanmıştır. Bu ihracatlar, hem Afrika kıtasına hem de Nijerya'ya stratejik ve bölgesel ortak olarak Türkiye'nin gösterdiği önemin somut bir göstergesidir.

Türk Savunma Sanayi ve Afrika’nın Güvenlik İhtiyaçları

Türk savunma sanayii, Afrika’nın çeşitlenen güvenlik tehditleriyle başa çıkmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bayraktar TB2 İHA'ları, keşif, gözetleme ve hedef tespiti gibi görevlerde yüksek verim sağlamaktadır. Ayrıca, Türk zırhlı araçları ve silahlı dronlar, terörizmle mücadelede ve iç karışıklıkların önlenmesinde büyük fayda sağlamaktadır. Libya iç savaşında ve Somali’deki terörle mücadelede Türk savunma ürünleri kritik bir rol üstlenmiştir.

Türk savunma sanayinin Afrika ile olan ilişkilerindeki bir diğer önemli avantaj, Türkiye'nin geçmişte hiçbir Afrika ülkesine sömürgecilik yapmamış olmasıdır. Bu durum, Türk ürünlerine olan güveni artırmaktadır. Ayrıca, Türkiye’nin "kazan-kazan" prensibiyle kıtaya yaklaşması, Afrika ülkelerinin gelişen teknolojiye ve uygun maliyetli çözümlere ulaşmasını kolaylaştırmaktadır.

Afrika ile ticaret hacmi

2022 yılında Türkiye ile Afrika arasındaki ticaret hacmi 41 milyar dolara ulaşmış ve bu rakamın 2025 yılı itibarıyla 60 milyar dolara kadar çıkması beklenmektedir. Türk savunma sanayii, bu artışın önemli bir parçası olacak ve Afrika'daki savunma sanayi ilişkilerini daha da güçlendirecektir. Türkiye, sadece ürün satmakla kalmayıp, aynı zamanda teknoloji transferi ve yerel üretim işbirlikleri ile Afrika’nın askeri kapasitesini güçlendirmeye yönelik adımlar atmaktadır.

Bu ilişkilerin ekonomik boyutunun yanı sıra diplomatik bir boyutu da bulunmaktadır. Türkiye, Afrika’daki birçok ülkede arabuluculuk yaparak bölgedeki barış ve güvenlik süreçlerine katkı sağlamaktadır. Somali ve Etiyopya arasındaki gerilimi azaltmaya yönelik çabalar, Türkiye'nin Afrika'daki rolünü pekiştiren bir örnek teşkil etmektedir.

Hali hazırda 20 Afrika ülkesine ihracat gerçekleştiren Türkiye, yakın zamanda kıtanın savunma tedarikinin büyük bölümünü karşılayan ana aktörlerden biri olacaktır.

Afrika ile ortak paydada ilişkiler

Türkiye’nin Afrika'da güçlü bir güven ortamı oluşturmasının temelinde, sömürgecilik geçmişi olmaması ve savunma sanayi ürünlerinde politik ayrımcılık yapmaması yatmaktadır. Bu durum, Türk savunma sanayine olan güveni destekleyerek, Afrika ülkelerinin Türkiye ile stratejik işbirliklerine açılmasını sağlamaktadır. Türk firmaları, Afrika’daki yerel üretim kapasitelerini güçlendirmek amacıyla montaj hatları kurarak, Afrika ülkelerinin kendi savunma sanayilerini geliştirmelerine de yardımcı olmaktadır.

Türk savunma sanayiinin Afrika’ya sunduğu katkılar, sadece güvenlik alanıyla sınırlı değildir. Bu sanayi, aynı zamanda yerel istihdam yaratmak, teknoloji transferi sağlamak ve ekonomik kalkınma süreçlerini hızlandırmak gibi avantajlar da sunmaktadır. Türk savunma sanayiinin Afrika’daki etkisi, kıtanın savunma altyapısını güçlendirerek bölgesel istikrara katkı sağlamayı hedeflemektedir.

Savunma harcamalarında artış trendi

Afrika kıtasının büyük bir kısmında çeşitli silahlı çatışmalar devam etmektedir. Bu çatışmaların yoğunluğu, bölgedeki askeri harcamaların artmasına yol açmaktadır. SIPRI verilerine göre, Afrika, küresel askeri harcamaların yalnızca %1,9'unu karşılamaktadır. Ancak, kıta genelindeki savunma harcamaları son yıllarda yükselme trendindedir. Özellikle terör faaliyetlerinin artması ve doğal kaynakların korunması ihtiyacı, Afrika ülkelerinin silah ithalatını artıran başlıca etkenler arasında yer almaktadır.

Afrika ile yeni bir dönem

Türk savunma sanayi ve Afrika arasındaki ilişkiler, sadece savunma alanında değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma ve politik istikrar açısından da büyük bir öneme sahiptir. Türkiye, Afrika’nın güvenliğine katkı sağlarken, aynı zamanda kıtanın askeri kapasitesini güçlendirmekte ve yerel kalkınmayı desteklemektedir. Türk savunma sanayiinin Afrika'daki etkisi arttıkça, bu ilişkiler her iki taraf için de karşılıklı fayda sağlayan bir model oluşturacak ve yeni bir dönemin kapılarını aralamaktadır.

Savunma için yeni bir umut

Türk savunma sanayi, Afrika kıtasında hızla güçlenen bir aktör haline gelmiş durumdadır. Bayraktar İHA’larından zırhlı araçlara, silahlı dronlardan sınır güvenliği ekipmanlarına kadar pek çok Türk ürünü, Afrika ülkelerinin güvenlik ihtiyaçlarına yanıt vermektedir. Türkiye’nin sömürgecilik geçmişinin olmaması ve politik ayrımcılık yapmaması, Afrika ülkeleriyle kurduğu ilişkilerde büyük bir güven ortamı yaratmaktadır. Bu güven, Türk savunma sanayiine olan ilgiyi ve Türkiye'nin Afrika’daki etkisini artırıyor. Sonuç olarak, Türk savunma sanayi ve Afrika arasındaki işbirliği, yalnızca güvenlik değil, ekonomik kalkınma ve bölgesel istikrar için büyük fırsatlar yaratmaktadır. Hem Türkiye hem de Afrika için karşılıklı fayda sağlayan bu ilişkiler, gelecekte daha da güçlenecektir.

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *