Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı bulutlu
9°
Ara
Damga Genel Kaçak göçle mücadele sürecek

Kaçak göçle mücadele sürecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kaçak göçle ve göçmen kaçakçılarıyla mücadeleyi de ihmal etmiyoruz. Son 2 yılda 270 bin düzensiz göçmenin sınırlarımızdan girişi engellendi” şeklinde konuştu

Okunma Süresi: 5 dk

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığınca Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye Yüzyılı'nda Türkiye'nin Göç Yönetimi Modeli" programına katıldı. Suriye'deki savaştan kaçarak 2011'de Türkiye'ye sığınan ve savaşın bitmesiyle 2024'te ülkesine dönen Muhammed Eymen isimli çocuğun Ahmet Kabaklı İlkokulu'ndaki 4. sınıf arkadaşlarını ve öğretmenini sahnede ağırlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iktidara geldiklerinde Suriyeli öğrencileri Türkiye'den ülkelerine göndereceğine dair açıklamasını hatırlattı.

Bakış açımız var
Kendisinin o dönemde bu açıklamanın tam aksini söylediğini, "Asla biz Suriye'deki muhacirleri buradan göndermeyeceğiz." dediğini belirten Erdoğan, "Çünkü bizim bakışımız farklıydı. Biz göçü onların anladığı manada değil, tam aksine biz göçü Mekke'den Medine'ye hicret olarak telakki etmiştik. Biz buna fırsat vermedik. Şimdi burada (sahnedeki öğrenciler) gördüğünüz küçük muhacirler var ve bunlar bizim evlatlarımız, bizim yavrularımız ve öğretmenimiz de onlarla hemhal oldu, onları yetiştirdiler, bugünlere getirdiler. İşte güzellik burada. Gerçekten ensar olmak ne kadar güzel bir şey işte burada." ifadesini kullandı. Katılımcılarla program vesilesiyle bir arada bulunmaktan mutluluk duyduğunu dile getiren Erdoğan, programın başarılı geçmesini temenni ederken, panele iştirak eden isimlere katkılarından ötürü teşekkür etti.

Göç konusunda hassasız
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya ve ekibini tebrik eden Erdoğan, şöyle konuştu: "Göç konusunda nasıl bir hassasiyete sahip olduğumuzu ve bu minvalde yürütülen çalışmaları az önce İçişleri Bakanımız açıkça ifade etti. Göç meselesi, özellikle son yıllarda küresel bir olgu olarak tüm dünyanın gündemini meşgul ediyor. Her sene milyonlarca insan, savaş, istikrarsızlık, terör, yoksulluk ve iklim değişikliğinin yol açtığı sıkıntılar sebebiyle doğdukları toprakları terk etmek zorunda kalıyor. Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütünün verilerine göre şu an dünya genelinde 281 milyondan fazla göçmen var. Göçmen işçi sayısı ise 165 milyonun üzerinde. Son üç dört yıldaki savaşların da etkisiyle mülteci sayısı 120 milyona dayandı. Yine veriler her dakikada en az 20 kişinin çatışma, zulüm ve terörden dolayı göç etmek mecburiyetinde kaldığını gösteriyor."

Türkiye güvenli liman
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı'nda Türkiye'nin Göç Yönetimi Modeli" programında yaptığı konuşmada, dünya nüfusunun yüzde 3,6'sının bugün göçmen olarak hayatını sürdürmeye çalıştığını söyledi. Erdoğan, savaşlar bitmedikçe, krizler çözülmedikçe, iklim değişikliğinin etkisi daha da derinleştikçe bu oranların katlanarak arttığını, bu süreçte zaman zaman insan olarak herkesi derinden sarsan pek çok manzarayla da karşılaştıklarını kaydetti. Hemen her gün umut yolcularının ölümüyle sonuçlanan bir olayın, kazanın ve felaketin haberini aldıklarına dikkati çeken Erdoğan, "Unutmayın, Ege'de, Akdeniz'de botların içerisinde, botlar şişlenerek öldürülen göçmenler var. Bunları hep birlikte gördük, yaşadık. İnsafsızca bunlar yapıldı. Son 10 yılda 72 binden fazla insan göç güzergahında hayatını kaybetti. Daha önce de farklı vesilelerle gündeme getirdik. Suriye'deki çatışmalardan kaçarak Avrupa'ya sığınan binlerce çocuğun nerede olduğu, akıbetlerinin ne olduğu halen ortaya çıkarılamadı. Nice masumun hayatı, organ ve fuhuş mafyası dahil suç örgütlerinin, insan tacirlerinin kanlı pençelerinde sönüp gitti." diye konuştu.


 

Batılılar ortalıkta yok

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir tenakuzu da ifade etmek mecburiyetinde olduğunu aktararak, şöyle devam etti: "İnsanları göçe mecbur eden çoğunlukla Batılı güçlerin politikaları olmasına rağmen iş yük paylaşımına gelince hiçbirini ortalıkta göremiyorsunuz. Dünyadaki her 100 mülteciden 75'ine zengin devletler değil düşük ve orta gelirli ülkeler ev sahipliği yapıyor. Suriye'deki zulümden kaçan insanların ezici çoğunluğu da biliyorsunuz komşu ülkelere sığındı. İç savaş sebebiyle yerlerinden edilen 11 milyon Sudanlının yine önemli bir kısmı komşu ülkeye göç etti. Myanmar'daki katliamlardan Orta Afrika bölgesindeki iç savaşlara kadar her yerde hep aynı manzarayla karşılaşıyoruz. Yani imkanları sınırlı ülkeler, kapasitelerinin çok üzerinde yük alırken Batılı ülkeler ya feveran ediyor ya da kabul ettikleri birkaç yüz mülteciyle insani trajedileri reklam malzemesi olarak kullanıyor."

Göçün yabancısı değiliz 
Türkiye'nin üç kıtanın kavşak noktasında yer alan bir ülke olduğunu dile getiren Erdoğan, asırlar olduğu gibi bugün de doğu ile batı, kuzey ile güney arasında güç merkezi vazifesi gördüğünü belirtti. Erdoğan, bu nedenle Türkiye'nin yakın çevredeki istikrarsızlıklardan doğrudan etkilendiğine dikkati çekerek, "Her ne kadar göç ve göçmen meselesiyle son dönemde yoğun bir şekilde yüzleşiyor olsak da aslında biz bu konunun yabancısı değiliz. Anadolu, tarih boyunca hep bir göçmen yurdu oldu. Yaşadıkları yerlerde zulüm, baskı ve şiddet gören tüm mazlumlar güvenli liman olarak daima Anadolu'yu, Türkiye topraklarını gördü. Engizisyondan kaçan Musevilerden, Doğu Avrupa'daki Hristiyanlara, Kafkasya ve Balkanlar'daki Müslüman kardeşlerimizden Nazi zulmünden kaçanlara kadar herkes ülkemizin ve milletimizin kapısını çaldı. Bugün de bölgemizde kimin başı dara düşse Allah'a hamdolsun bir eman yurdu olarak yönünü önce Türkiye'ye dönüyor. Açık söyleyeyim, bundan sonra da yüksünmüyor, kesinlikle şikayet etmiyoruz. Bilakis mazlumun imdadına koşmayı, düşenin elinden tutmayı, komşuluk ve insanlık görevimiz olarak telakki ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Muhalefet konuyu istismar ediyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Burada muhalefetin abartılı rakamlarla sık sık istismar ettiği bir konuyu da açıkça söylemek istiyorum. Ülkemizde muhalefetin, özellikle de insanlık düşmanı kimi faşist çevrelerin iddia ettiği gibi bir göçmen sayısı asla yoktur ve olmamıştır. Türkiye'de halihazırda 2 milyon 768 bini geçici koruma statüsündeki Suriyeli kardeşlerimiz, 1 milyon 90 bini ikamet izniyle kalanlar, 176 bini de uluslararası koruma altındakiler olmak üzere toplam 4 milyon 34 bin göçmen vardır. Aldığımız tedbirler sayesinde bu sayı günden güne azalmaktadır." Erdoğan, kamu diplomasisinin stratejik bir unsuru olarak uluslararası öğrencilerin Türkiye'de eğitim görmesini teşvik ettiklerini, bu kapsamda dünyanın 190'ı aşkın ülkesinden 340 bin civarında misafir öğrenciye ev sahipliği yaptıklarını aktardı. İddiaların aksine bu öğrencilerin ezici çoğunluğunun burslu olarak değil, tüm masraflarını kendileri ödeyerek ülkede eğitim aldıklarını vurgulayan Erdoğan, Türkiye mezunlarının birçok ülkede bakan, bürokrat, iş adamı ve siyasetçi olarak görev yapmasının bu projenin ne kadar önemli olduğunu gösterdiğinin altını çizdi.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *