
Yolun sonu görünüyor

Son günlerde peş peşe yaşadığımız travmalar ve olaylar toplumu derinden sarstı. Bunun sonucu olarak ise ülkenin dört bir yanında işçisi, köylüsü,öğrencisi, beyaz yakalısı ayaklandı. Peki neden? Bu insanlar "Hak Hukuk Adalet" diye haykırıyorlar. Sevgili Dostlar! Uyanın artık isterseniz. Gezi üzerinden “anayasal düzeni ortadan kaldırmak”, kent uzlaşısı üzerinden “terör” ve İBB şirketleri üzerinden “yolsuzluk” iddiasıyla Ekrem İmamoğlu başta 106 kişiye yapılan 19 Mart operasyonu, gerçekte yeni rejim inşası darbesidir. Ne yazık ki bunu çeşitli muhalefet çevreleri içinde hâlâ anlamayanlar var.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu’nun yüz kişiyle gözaltına alınmasını ‘19 Mart Darbesi’ olarak niteledi. Peki, bu darbeyle ilgili olan çelişkiler nelerdir? Bu çelişkileri ne kişisel bir mantık ne de bir devlet mantığı kaldırabilir. Bu iş bir vatan meselesidir ülke meslesidir. CHP meselesi İmamoğlu meselesi asla değildir. Demokrasi budur. Anayasal haklarını savunan evlatlarımızın kılına gelecek zararlardan iktidar olarak sizler sorumlusunuz. Gösteri ve hak arayışı hakkımızı kimse elimizden alamaz.
Başlıkta da dediğim gibi artık yolun sonu göründü. Ne diyor türküde;
Azrail'in gelir kendi
Ne ağa der ne efendi
Sayılı günler tükendi
Yolun sonu görünüyor
Geçtim dünya üzerinden
Ömür bir nefes derinden
Bak feleğin çemberinden
Yolun sonu görünüyor.
Öyle günlerden geçiyoruz ki. 2013'te Gezi direnişinde AKP tek başına yüzde 50’ye yakın oy alıyordu. Bugün AKP-MHP’nin toplam oyu yüzde 40’a zor varıyor. Son yerel seçimlerde AKP tarihinin en düşük oyunu aldı, ikinci parti oldu. Ekonomi, eğitim, sağlık her şey berbat. İnsanlar sefalet içinde.Yani arkadaşlar Gezi mezi hikaye kalacak bunun yanında. Geliyor gelmekte olan. Çok ciddi bir toplumsal tepki var. Derin bir yoksulluk, adaletsizlik, umutsuzluk sarmış dört yanı. Korku duvarları yıkılmış. Halk muhalefeti önüne katmış sürüklüyor. Tarihsel günlere tanıklık ediyoruz.
İstanbul'u ilçeleriyle birlikte kaybetmeyi bi türlü içine sindiremeyen AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tek adam rejiminin gereklerini hiç çekinmeden yapıyor. Hep birlikte bu tiyatroya da utanamadan sıkılmadan dedvam ediyor. Yağcı yalaka takımı da ancak biribirine "Bugün reis için ne yaptın" diyorlar. Başa dönersek İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yüzlerce polisle düzelenen baskınla Başkanlık konutundan alınması adı ne olursa olsun "Bir darbe girişimidir". Artık yapılan baskılar yetmedi gözaltılar başladı. Bakınız İBB binasının içi maliye, mülkiye müfettişleri kaynıyor. Binin üzerinde dosyada soruşturma yapıldı. Hiçbir olumsuzluk çıkmadı nerden biliyorum bu konuyla ilgili İBB meclisinde yapılan açılamalarmdan. Ama ne hikmetse, uzmanların bulamadıklarını savcı buluyor, polis buluyor, Buluyor da açıklamyıor. Suçlu diye hapise atıyor ama iddianame bile yazılamıyor. İktidar iktidarın sürdürebimek için artık her türlü baskıyı işkenceyi mubah kıldı. Ama yolun sou göründü. Mücadelenin bence sonua gelindi. Er yada geç sandık gelecek bu sıkıntılar bitecektir. Bir şey söylemek isterim. Gerçekten devletin görevlileri olarak siz ne yapmaktasınız. Neden insanlara kendilerini ve haklarını savunma şansı vermiyorsunuz? İtiraz ettiğimiz bir şeyi dile getirmek istiyoruz, sokakta yada burada yan yana. Siz niye biz polisle düşmanmışız gibi bir ifade kullanıyorsunuz? Yakışmıyor.