
Tencere kaynamıyor

Bir türkü vardı anımsıyor musunuz?
“Çifte telli oynamaya az kaldı,
Her şeye zam geldi,
Bir namaz kaldı...” diye.
Heh işte halimiz tam da bu. Zaten beni okuyanlar bilir ki benim en büyük 'karın ağrım' bu kardeşim. Bu pahalılık, bu ekonomik kriz. Bizim sabah akşam bunu konuşmamız lazım.
Yok efendim magazindi, futboldu bunlar adeta insanlara uyuşturucu gibi zerk ediliyor. Bizim asıl gündemimiz 14 bin liraya mahkum olan emekli olmalı, 22 bin liraya mahkum edilen asgari ücretli olmalıdır. Bizim gündemimiz; işsiz gençler olmalıdır.
Bakın hakikaten gençlerimize çok üzülüyorum. Paraları yok. Gelecekleri yok. Eski kuşak ne yapıyordu? Bir müddet oku kafi. Lise mezunu bile öğretmen oluyordu. Şimdi masterın masterını da yapsan memur olmak için torpile ihtiyacın var. Oldun diyelim ne olacak? Aldığın maaş kiraya... Eskiden insanlar ev alabiliyordu, araba alabiliyordu. Hiç alamayan emekli olunca aldığı ikramiye ile İstanbul'da yeni bir ev alabiliyordu mesela. Şimdi mümkün mü!
Bu gençler nasıl ev alacak, nasıl araba alacak en önemlisi de 2025 için Aile Yılı, Aile Yılı diyenlere sormalı; bu gençler nasıl evlenecek?
Beyaz eşya dünya para mobilyası ev tutması şuyu buyu, sadece bir düğün yapayım desen en az 100 bin lira masraf. Velhasıl söylenecek çok şey var ama çare yok. Çare yok çaresisiz. Çareler çaresiz, faydalar faydasız diye de bir şarkı vardı hani; heh tam da öyle oldum.
Vallahi halimiz kötü.
Meşhur tabirle; itten aç, yılan çıplak vaziyetteyiz!
Allah hepimize sabır versin...