
Terörsüz Türkiye süreci...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin inisiyatifinde başlatılan, iktidarın da mesafeli destek verdiği İmralı süreci, terör elebaşının silah bırakma açıklamasıyla yeni bir boyut kazandı. Terörist başı yazdığı ve DEM Partililer aracılığı ile kamuoyuna duyurulan mektubunda, “Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum" ifadeleri yer aldı. Ayrıca, “Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir" ifadelerini kullandı.
Bu çağrı çok tartışıldı. Genel anlamda pozitif bulundu. Gelen en büyük eleştiri ise çağrının göztermelik olması yönünde. Ki bu eleştiriler de haksız değil. Çünkü geçmişte bu tür çağrılar çok yapıldı. Herhangi bir sonuç elde edilemedi. Ama çatışmaların sona ermesi açısından yeni bir umudun ortaya çıkması da asla küçümsenmemeli...
Türkiye içerisinde bu tür tartışmalar devam ederken, İsrail basını terör örgütü PKK'nın silah bırakmasının Suriye'de İsrail'in çıkarlarına tehdit oluşturabileceği değerlendirmesinde bulundu.
İsrail basınına yansıyan değerlendirmelere göre, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın PKK'ya silah bırakma ve kendini feshetme çağrısıyla bölgede büyük bir değişim yaşanması muhtemel.
Bu değişim, özellikle Türkiye'nin etkisini artırırken İsrail'in çıkarına zarar verme potansiyeli taşıyor.
Haaretz gazetesinde yayınlanan analizde, “Ateşkes Suriye'nin güç dinamiklerini değiştirebilir ve İsrail'in ülkedeki varlığına meydan okuyabilir” değerlendirmesi yapıldı.
Suriye hava sahasının Baas rejimi döneminde Rusya ile koordineli olarak İsrail'e açık tutulduğu hatırlatılan analizde, “Türkiye'nin Moskova'nın yerine denetlemesi halinde Suriye hava sahası İsrail'e yakında kapatılabilir” denildi.
Analizde, terör örgütü PKK'nın silah bırakma ve kendisini feshetmesinin Suriye'deki güç dengelerini "dramatik bir şekilde değiştireceği", Türkiye'nin konumunu etkileyeceği ve ABD'yi Suriye'den asker çekmeye teşvik edeceği yorumu yapıldı.
Örgütün en büyük yapılanması olan ve Suriye'de SDG adını kullanan PKK/YPG'nin elebaşlarından Ferhad Abdi Şahin'in Öcalan'ın silah bırakma çağrısının PKK'ya olduğunu, kendilerine olmadığını savunmasına karşın, ABD desteğini kaybedebileceği ve Suriye yönetiminin direktiflerini yerine getirmek zorunda kalacağı kaydedildi.
Bu durumda Türkiye'nin de Suriye'nin kuzeyindeki güvenli bölgelerden çekilebileceği ve İsrail'in "Suriye'nin güneyinde işgalci güç" olarak uluslararası alanda zor durumda kalacağı değerlendirmesinde bulunuldu.
Kanal 14'ün haberinde ise yaşananların Kuzey Irak'ta ve Suriye'de büyük etkilerinin olacağı değerlendirmesi yapıldı ve yeni bir döneme girildiği vurgulandı.
Yedioth Ahronoth gazetesinin haberinde de yaşanan gelişmelerin, Suriye'de SDG adını kullanan PKK/YPG'nin Suriye yönetimiyle anlaşmak zorunda kalmasına sebep olacağı ve bunun Türkiye'nin tutumunu etkileyebileceği yorumu yapıldı.
İşte bizde yapılan tartışmalar ve İsrail'de yapılan değerlendirmeler...
Barış için zerre çaba bile emperyalistleri nasıl rahatsız etmiş görüyor musunuz!