Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
9°
Ara

Benim tanıdığım İmamoğlu bu eğilim yoklamasına girmez!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Benim tanıdığım İmamoğlu bu eğilim yoklamasına girmez!

Bu günlerde ülke olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin 23 Mart 2025 tarihinde gerçekleştireceği ‘ön seçim’ takvimine kilitlendik.

Üst üste CHP’li belediyelere yapılan yargı operasyonu sonrası, acaba sıra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nda mı gelecek düşüncesi ile yola çıkılan ön seçim fikri günlerdir tartışılıyor.

Bir anlamda CHP’nin düşüncesi doğru.

Ola ki İmamoğlu’na bir operasyon çekilir ise bakın bizim cumhurbaşkanı adayımızın önü kesildi, çünkü ilk seçimde kaybedeceklerini ve bizim adayımız ile kazanacağımızı biliyorlardı diye yapılanları millete şikayet edebilirler.

Ama ortada başka durumlarda söz konusu.

Birincisi, daha ortada seçim takvimi yok. Olası en erken seçim  2027 yılında. Yani iki yıldan daha fazla bir süre söz konusu.

İkincisi, şayet şimdiden CHP Cumhurbaşkanı adayını belirler ve açıklarsa ve bu aday aynı zamanda CHP Genel Başkanı değilse o zaman da ortada seçimlere kadar ciddi bir yetki karmaşası çıkacak.

Üçüncüsü, ülkede ekonomik kriz gibi büyük bir sorun söz konusu iken CHP bu kadar uzun süre Cumhurbaşkanı adayı ile çalışma yaparak gerçek seçim takvimine kadar ciddi şekilde partililerde ve partiye emek verenlerde yorgunluk belirtisi yaşatacaktır.

Dördüncüsü, CHP’nin sanki başka bir aday adayı yokmuş gibi bir hava esecek ve bu durum da en çok Ekrem İmamoğlu’na zarar verecek. Zira seçim kazanmak için partide bir birliktelik sağlanılması, bir bütün olarak hareket edilmesi gerekiyor.

Beşincisi, ‘ön seçim’ sadece seçim takvimi sırasında yaşanır. Bu yapılacak olan ön seçim değil bir eğilim yoklamasıdır, bir temayül yoklamasıdır. Yani ön seçim YSK’nın kontrolünde olur. Seçimlere 60 gün kala YSK ön seçim yapmak isteyen siyasi partilere size okul vereceğim, memur vereceğim, hakim vereceğim diyerek ön seçim yaptırır. Diğer ise siyasi partinin il, ilçe başkanlığı kontrolünde yapılan bir eğilim yoklamasıdır. Tutanak vs’nin şeffaf olup olmadığı sorgulanır.

Altıncısı, olası bir seçimde CHP’nin en güçlü cumhurbaşkanı aday adaylarından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş bu eğilim yoklamasına girmeyi reddetti. Bu da bir anlamda İmamoğlu’nun rakipsiz çıktığı spor müsabakasını kazanmak anlamına gelir ki İmamoğlu hiç hak etmediği bir durumla karşı karşıya kalır.

Yedincisi, diyelim ki eğilim yoklaması yapıldı ve İmamoğlu açık ara aday olsun diye çıktı. Bu ne anlama gelecek? İnsanlar haklı olarak 'kendi çaldı kendi oynadı' demeyecek mi? Bu söylentilerin önünü nasıl keseceksiniz.

Sekizincisi, hem Mansur Yavaş’ı kaybetmek istemiyorsunuz hem de Yavaş’ın istememesine rağmen tek taraflı bir organizasyon yapıyorsunuz. Bu yaptığınız ile Mansur Yavaş’ı daha çok dışlamış oluyorsunuz. Başka ekibin kucağına gönderiyorsunuz. Bunu fark etmiyor musunuz?

Dokuzuncusu, amaç İmamoğlu’nu aday yapmak mı yoksa amaç ilk seçimlerde iktidar olmak mı? O zaman siz devrimciliği okumuş ama anlamamışsınız. Devrim kurgular ile yapılmaz, kurguları bozarak yapılır. Devrimde ayar verilmez, ayar bozulur, devrimde yoldaş karşı tarafa itilmez, tüm hatalarına rağmen yoldaşa sahip çıkılır. Devrimde kendi çıkarları gözetilmez, tüm halkın çıkarları gözetilerek gerekirse hayatı uğruna bu yoldan sapılmaz.

Onuncusu ve sonuncusu, günü kurtarmak adına adımlar atılmaz, günü zorlaştıran engeller ortadan kaldırılır. Yani şayet İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na olası bir operasyon olmasın diye böyle bir ön seçim fikri ortaya atıldı ise bu ne kadar etkili olabilir. Ön seçime rağmen operasyon olursa ne yapılacak peki?

*

İşte bu ve benzer durumlardan dolayı benim tanıdığım Ekrem İmamoğlu, bu ön seçim görünümlü temayül yoklamasına bir başka deyişle eğilim yoklamasına bu şartlar altında girmez.

Neymiş bugüne kadar CHP olarak yapılan bütün ön seçimlerde oy kullanma oranı yüzde 53 civarında kalmış. Şimdi bu oranın yüzde 60-70 düzeyine çıkarılması planlanıyormuş.

Buna da kimseyi inandıramazsınız.

Neden mi?

Çünkü bu bir ön seçim değil, eğilim yoklaması.

Ortada bir hakem heyeti olmayacak, kamera olmayacak, bilirkişi olmayacak.

Oran yüzde 75’e çıktı diyeceksiniz.

Kim inanacak buna?

*

Bakın şu an CHP’nin üye sayısı 1 milyon 600 bin dolaylarında.

Zaten geçtiğimiz yıl CHP yaptığı tüzük kurultayı ile ön seçimlerde oy kullanacak üyelerine en az bir yıllık üye olma şartı getirdi.

Şimdi önümüzdeki eğilim yoklamasında size olacağı söyleyeyim.

Tıpkı genel seçimlerde birçok ücra köylerde kasabalarda yaşananlar gibi gerçek üyeler yerine oy kullananlar olacak, bir kişi birden fazla oy kullanacak, kim kime duma duma havası esecek.

Nereden mi biliyorum bunları.

Bütün siyasi partilerin mahalle seçimlerinden, delege seçimlerinden.

Ve bu yaşananlar iktidarın borazanı olan medyaya taşınacak onlar da tek taraflı haberlerine devam edecekler.

*

Diyeceğim şu; Sayın Ekrem İmamoğlu gel yol yakınken bir açıklama yaparak şu ön seçim görünümlü eğilim yoklamasına girme.

Ortada ön seçim olsa da olmasa da zaten ilk genel seçimlerde CHP’nin en güçlü cumhurbaşkanı adayı sizsiniz.

Artık bunu bu ülkede herkes biliyor.

Bu saatten sonra size operasyon olsa zaten insanlar bunu sizin cumhurbaşkanı adaylığınız engellendi gözü ile okuyacak.

Gelin bu oyunlara ve ucuz operasyonlara son verin.

Nasıl ki iktidarın yaptığı bazı operasyonlara ve organizasyonlara insanlar gülüp geçiyor.

İnanın bana bugün CHP’nin de bu şartlar altında yaptığı ön seçime aynen öyle gülüp geçiyorlar.

Bakın mesela dün CHP Lideri özgür Özel bir kırmızı kart olayı başlattı değil mi? Kaç gün sürdü bu söylem? Bir hafta sürmedi bile.

Sizin ön seçim de üç beş gün sürmeden yine gündem başa saracak.

Ama siz iyi bir açıklama ile bu ön seçimden vazgeçerseniz önce Mansur Yavaş’ı kazanırsınız, sonra da arkası gelir.

Hadi bakalım…


 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *