İkiyüzlülüğün belgesi! Daha çok beklersin Hasan Akgün!
![İkiyüzlülüğün belgesi! Daha çok beklersin Hasan Akgün!](https://www.damgagazetesi.com/cropImages/760x/uploads/makaleler/2025/2/67-ikiyuzlulugun-belgesi-daha-cok-beklersin-hasan-akgun.jpg)
Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ile 9 Temmuz 2024 tarihinde bir röportaj yapmıştım.
Bu röportaj gerek, 11 Temmuz 2024 tarihinde Damga gazetesinde; “Kalem bile almıyoruz, maaşları ödeyemiyoruz” başlığı ile manşet haber olarak yayımlandı. Gerek sosyal medya hesaplarımdan röportajın ses kaydı yayınlandı.
Kamuoyunun da bildiği üzere röportajdan sonra Hasan Akgün bana telefon açarak ağır hakaret ve küfürler etti. Ben de Akgün’e gerek sosyal medya hesaplarımdan cevap verdim gerek ise hemen ertesi gün savcılığa suç duyurusunda bulundum.
*
Şimdi gelelim ‘ikiyüzlülüğün’ belgesine.
Aradan altı ay geçti.
Akgün bu durumu şikâyette bulunmamıştı.
Ne zaman ki Halk TV muhabirleri Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker gözaltına alındı, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş tutuklandı. İşte o gün Hasan Akgün soluğu savcılıkta alarak benim 11 Temmuz 2024 tarihindeki yayınımdan dolayı şikayetçi oldu.
Bunun sebebi neydi biliyor musunuz? Ya Akgün’ün kafasında ışık saçmıştı, hah işte Mehmet Mert’i tutuklatmanın zamanı diye. Veya Akgün’ün akıl hocaları ona bu öneriyi getirmişlerdi.
Madem bir röportaj kaydının habersiz alınması ve yayınlanması basın suçuydu, bu durumdan dolayı gazeteci gözaltına alınıyor ve tutuklanıyordu. O zaman Mehmet Mert’in de tutuklanması gerekiyordu.
İşte bu Akgün’ün ve Akgün’e akıl verenlerin duasıydı.
Oysa bu aklı veren ve uygulayan kafaların bilmediği bir şey vardı.
Bir; Mehmet Mert zaten aynı gün olayı savcılığa taşımıştı ve durum Büyükçekmece Savcılığı’nda dosyada mevcuttu.
İki; Adı geçen röportaja konu ses kaydı bilirkişi incelemesine gönderilmişti.
Üç; Barış Pehlivan’ın bir bilirkişi ile yaptığı görüşmede çok açık olarak habersizce alınan bir ses kaydı ve izinsiz yayınlanan bir röportaj vardı. Benim Akgün ile yaptığım röportaj ise yüz yüze yapılmış, masaya ses kaydı konmuş, Akgün defalarca ‘Ses alıyorsun değil mi. Yaz bunları. Kimse konuşamıyor. Ben konuşacağım. Belediyeler iflas etmiştir’ diye açıkça konuşmaktaydı.
Dört; Hadi diyelim Akgün benim ses kaydı dışında da bazı eklemeler yaparak yayın yaptığımı düşündü. O zaman adama sormazlar mı, altı aydır aklın neredeydi? Yeni mi aklın başına geldi de şikayetçi oldun!
Beş; Ortada açık ve net olarak görülmektedir ki; Akgün’ün amacı röportajın doğru bir şekilde yayınlanıp veya yayınlanması değil, Mehmet Mert’in bir an önce ceza almasıdır. Şayet Akgün iyi niyetli olsaydı ve röportajın yanlış bir şekilde yayınlandığından emin olsaydı bu çağda yani internet çağında şikayetçi olmak için altı ay beklemezdi.
![](https://www.damgagazetesi.com/uploads/upload-image/2025/2/1738501901395-image.jpg)
*
Bütün bunlar yetmezmiş gibi Akgün 28 Ocak 2025 tarihinde gözaltına alınan Halk TV muhabirleri için kınama ve destek mesaj yayınlıyor.
Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün sosyal medya hesaplarından yayınladığı mesajında şunlara yer veriyor:
‘Türkiye, basın özgürlüğünün ve adaletin her geçen gün daha fazla tartışılır hale geldiği bir süreçten geçmektedir. Gazeteci Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker’in gözaltına alınması, hukuk ve adalet anlayışının ne denli zedelendiğini ve ifade özgürlüğüne yönelik baskıların boyutunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Adaletin herkese eşit ve tarafsız uygulandığı, basın özgürlüğünün güvence altına alındığı bir Türkiye’yi hep birlikte yeniden inşa edeceğiz.’
*
Gördüğünüz ve duyduğunuz gibi bu mesajı yazan bir siyaset adamı, aynı gün başka bir gazetecinin başına aynı şey gelsin diye şikayetçi oluyor. Ve bu kişinin yaptığı şikayet karşılık bulsa zevkten dört köşe olacak.
Yani bütün bunları okuyan, duyan, gören, size ‘ikiyüzlü’ demez de ne der?
Sorarım size.
Bunun Türk Dil Kurumu’nda başka bir karşılığı var mı?
*
Hadi Hasan Akgün yine savcılığın yolunu tut ve bana ‘ikiyüzlü’ dedi diye Mehmet Mert’ten şikayetçi ol.
Şunu da unutma Mehmet Mert, sen ve senin gibiler hata yaptığı, doğru yapmadığı, kamu hakkını korumadığı, hak yediği sürece 'gazetecilik’ yapmaya devam edecek.
İşin ucunda gözaltı, hapis cezası, ölüm bile olsa.
Şunu da unutma, Mehmet Mert, maaş ödeyemeyen bir belediye başkanı olarak böbürlenerek dolaşmak yerine, cezaevinde yatmayı, mezara girmeyi, onurluca ölmeyi tercih eder!
![](https://www.damgagazetesi.com/uploads/upload-image/2025/2/1738501912958-image.jpg)