Ben mi biz mi?

Kadın ve erkek ilişkileri, yüzyıllardır süregelen ve bitmeyen bir konu olup; iki farklı evrenin bir araya gelme çabasıdır. Fikir ayrılıkları bu evrende kaçınılmazdır çünkü kadınlar ve erkekler hayata farklı pencerelerden bakar. Kadın için bir detay hayat memat meselesi olabilirken, erkek için aynı detay fark edilmesi bile gereksiz bir ayrıntı olabilir.

Ama işte bu farklılıklar, ilişkilerin tuzu biberidir. Tabii, tuz bazen fazla kaçarsa, tatlı bir sohbet kendini bir kavganın ortasında bulabilir. Öyleyse, fikir ayrılıklarını anlamak, yönetmek ve ilişkilere saygı ile değer katmak üzerine derin bir yolculuğa çıkalım.

Bir akşam yemeği masasında, kadın ve erkek karşılıklı oturur. Kadın bir şeyler söyler ve erkek, hemen çözüm önerir. Kadın başka bir şey ekler, erkek yine bir çözümle gelir. Sonra birden ikisi de sessizleşir. Ne oldu? Birkaç dakika önce şeker gibi olan ortam, şimdi bir tartışma alanına dönüştü. Ama neye dair? Bir yemek tercihi meselesine! Evet, evet, sadece bir yemek tercihi.

Bu küçük an, aslında kadın ve erkek arasındaki tüm fikir ayrılıklarını özetler. Kadınlar, detayları sevip her durumu duygusal bir deneyime dönüştürürken, erkekler mantıklı çözümler peşindedir. Ama işte asıl soru: Bu farklar ilişkileri nasıl şekillendiriyor?

Kadınlar ve erkekler, adeta farklı gezegenlerden gelmiş gibidir. Fikir ayrılıkları, bu gezegenler arası yolculuğun en eğlenceli ve en çetin kısmıdır. Bu farklar, bazen bir yoldaşlık öyküsüne dönüşür, bazen ise minik bir "gezegenler arası çatışma"ya! Ancak burada önemli olan şey, her iki tarafın da bu farklılıkları değerli görmesidir. Çünkü her fikir ayrılığı, bir ilişkinin yeni bir boyut kazanması için bir fırsattır. Kadın çaba azminde ısrarcı erkek ise detaya girmez düz mantık içindedir. Bu yüzden kadın sevgi, değer ve saygı üçleminde arayışını öncelik tutar. Erkek zaten sevip sayıyorum değer vermezsem niye birlikte olalım diye düşünür. Erkek ile kadın bakış açısında ki düğüm noktası budur. 

Konuyu eğlenceli boyuta taşıyıp örnek verecek olursak;

1. Yemek Seçimi ve Bitmeyen Döngü

Yemek seçimi, her çiftin en büyük fikir ayrılığı krizlerinden biridir.

Kadın: “Bugün ne yemek istersin?”

Erkek: “Fark etmez.”

Kadın: “Peki pizza söyleyelim.”

Erkek: “Ama pizzayı dün yedik.”

Kadın: “O zaman kebap?”

Erkek: “Kebap ağır olur…”

Sonuç: Evde makarna yapılıp sessizlik içinde yenir.

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, kadının yemek seçme bahanesiyle aslında bir ortak karar alma sürecini başlatmak istemesidir. Erkek ise bu süreci, gereksiz bir karmaşa olarak görür. Oysa küçük bir empatiyle bu kriz tatlı bir çözümle sonlanabilir.

***

Kadınlar tatil planlamasında detaycıdır. Erkekler ise basit bir kaçış ister.

Kadın: “Hafta sonu denize mi gitsek, yoksa dağ havası mı alsak?

Erkek: “Hiç fark etmez, nereye istersen.”

Kadın: “Ama senin de bir fikrin olsun. Beraber karar verelim.”

Erkek: “Tamam, deniz olsun.”

Kadın: “Ama deniz sıcak olur, dağ serin.”

Sonuç: Tatil planı ertelenir ve çift, şehirdeki AVM’ye giderek hafta sonunu geçirir.

***

Kadın için alışveriş, bir tür terapi ve yaratıcı bir süreçtir. Erkek içinse zaman kaybı:

Kadın: “Bu elbise nasıl?”

Erkek: “Güzel.”

Kadın: “Ama rengi konusunda emin değilim.”

Erkek: “Başka bir şey mi baksak?”

Kadın: “Ama bunu çok beğendim!”

Bu tartışma, kadının aldığı elbiseyi geri iade etmeye karar vermesiyle sonuçlanır. Erkek için anlaması zor olan şey, alışverişin sadece bir ihtiyaç karşılamadan ibaret olmadığıdır. Kadın, bu süreçte değerli hissetmek ve fikrinin gerçekten dikkate alındığını görmek ister.

Fikir ayrılıklarının yapıcı bir şekilde çözülebilmesi için, ilişkinin temeline saygı ve değer verme duygusunun oturması gerekir.

1. Saygı: Tartışmalar sırasında, karşı tarafın fikrini anlamaya çalışmak ve yargılamadan dinlemek, saygının en temel göstergesidir.

2. Değer Verme: Küçük detayları fark etmek, karşımızdaki kişiye değer verdiğimizi gösterir. Örneğin, unutulan bir doğum günü hediyesi yerine, küçük bir özür ve samimi bir çaba her şeyi çözebilir.

Unutmayın, ilişkilerde saygı, “Benim dediğim olacak” yerine “Bizim için en iyisi ne?” sorusunu sormakla başlar.

Belki de kadın ve erkek ilişkilerindeki fikir ayrılıkları, aslında birer fırsat olabilir. Çünkü her tartışma, karşımızdaki kişiyi daha iyi tanıma şansı sunar; hem de derinlemesine! Kimin haklı olduğu değil, birlikte geçirdiğimiz zamanın ne kadar değerli olduğu önemlidir. Evet, bir yanda yemek seçiminden dolayı yaşanan küçük krizler, diğer yanda büyük kararların alınması sırasında yaşanan çekişmeler vardır; ama her iki durumda da en önemli şey, karşılıklı saygıdır.

Fikir ayrılıkları, aslında bir ilişkide birbirimize ne kadar değer verdiğimizi ve anlamaya çalıştığımızı gösteren küçük sinyallerdir. Çünkü saygı, yalnızca tartıştığınızda değil, birbirinizin bakış açılarına değer verdiğinizde ortaya çıkar. Ve unutmayın, bazen en büyük zafer, birlikte kahkahalar atarken, "Hadi, her seferinde farklı düşünsek de yine de bu hayatı birlikte yaşamaya devam edelim" diyebilmekte yatar.

İlişkilerdeki fikir ayrılıkları, aslında birer heyecan kaynağıdır. Ne kadar farklı düşünürsek düşünelim, her o an, karşıdaki kişinin farklı bakış açısına duyduğumuz ilgiyle beslenir. Zıtlıklar, ilişkiye sadece renk katmakla kalmaz, aynı zamanda onun dinamikliğini ve cazibesini artırır. Bu farklılıkları kabul ettirmeye çalışırken, derin zıtlıkları bir başkasında değil, yine o kişide aradığımızı fark ederiz. İşte bu, ilişkilerdeki gizli bir keyiftir; belki de en çok, birbirimizi en farklı hâllerimizle sevdiğimiz anlarda tadını çıkarırız.

Evet, belki her zaman haklı olamayabiliriz.  Ama birlikte yaşadığımız her an, karşılıklı saygı ve farklılıkların içinde bir keyif bulmak, ilişkimizin gerçek gücünü oluşturur. Kilit anahtarı "Ben yerine biz olmaliyiz" diyebilmektir.