Hangisi gerçek
![Hangisi gerçek](https://www.damgagazetesi.com/cropImages/760x/uploads/makaleler/2025/1/256-hangisi-gercek.jpg)
Hangisi gerçek, biri yalan da!
Gerçeğin ya da doğrunun aksini söylemeye yalan denilir. Gerçek ya da doğruluğun karşıtı kasıtlı ya da kasıtsız yani bilerek veya bilmeyerek gerçeğe aykırı haber ya da bilgi vermek anlamlarında kullanılır yalan ve yalancı kelimesi. Herhangi bir kişi topluluk veya bir kurum kuruluşu yanıltmak amacı güdülerek doğru olmayan bir ifadedir yalan. Daha kesin ve açık anlatımla doğru olmadığı bilinmesine rağmen doğru olarak algılanmasını amaçlayan bir hareket tavırdır. Yalan ve yalancının toplumda yakalanmamasının nedeni söyleyenin inandırıcı ve güven verici konumda olmasıdır. Oysa hangi ahlak ve değerlere sahip olunursa olsun yalan söylemek insani değerlere sığmaz.
***
Küremizin hangi tarafı olursa olsun kurulu sistemin devamı için omuzu kalabalık, yakası kalkık, beli silahlı seçilmiş ve atanmışlar egemen güçlerin hizmetindedir. Toplumsal değerler dedikleri olmak üzere yasa ve kara kaplı kalın kitapların hemen hepsi kurulu sistemin devamı sağlamaya dönüktür. Kurulu sistem ve onun günümüze yansıyan yapısı “devlet” her zaman güçlü ve egemen güçlerin yanında yer almıştır. İktidarın asasını elinde bulunduran “ ben ne dersem o olur” demekte. Gücü her nasıl olursa olsun eline alan topluma hükmetmekte.
İktidar gücünü elinde bulunduranlar egemenliği altında olanlara barış dönemlerinde vergi ve angaryayı sırtına yükleyip ensesinde boza pişirdiği gibi savaşlarda çarpışıp ölmesini de istemekte. Savaşların hemen hepsi çıkar ve egemenlik temelinde olurken ayrıca farklı teni ve farklı dil ve inanışa sahip diye savaşlar çıkarıldı. Savaş, kıtlık ve kuraklık olmadığı halde sırf hesap defteri kayboldu, hesaplar karıştı diye vergi üstüne vergi angarya üstüne angarya yüklediler. Hatta hizmet yapıyorum diye aldıkları vergilerin hesabı sorulduğunda “hesap soramazsın” diyerek topluma bu baskı ve şiddet olarak geri döndü.
Onlar sırçalı köşklerde oturanlar, yaşamın en güzeli en iyisi, en büyüğü en irisi, en acılısı en tatlısı hemen her şeyin sahibi olduğunu zannediyor. Oysa onlardan önce kimler geldi kimler gitti, kitaplar bunların yaptıkları zalimliği hainliği ve rezaletlerini yazmakta. Bakmayın sistemin devamı ve çıkarı için havuç mu sopa mı ikilemini topluma söylemeyi iyi bilirler. Hemen her zaman hep karlı çıkar zararları topluma ödetir. Yalan söylemek onlar için beceri ve övünç kaynağıdır.
***
Geçen gün kulüp derslerine de girdiğim okulda seminer vermemi istediler. Katılımcı birinci kademe son sınıf öğrencilerine basit bir soru sordum. Zor değil 60 milimetre kaç santimetre eder? Tabii ki 6 santimetre dediler. İnanmanızı isterim o yaşta metrik ölçü birimini ve kademelerini bilmek ve hemen yanıt vermek başarı ister. Öğretmenlerini kutladım. Ülkenin koca adamları adlarının önünde koca sıfatları yazılan kişiler her halde bu basit sayısal işlemi dikkate alırlar. Onlar için büyük sayılar büyük binalar, büyük sıfatlar önemli.
Önceki yazılarımda demiştim ben mühendis ya da iktisatçı hiç değilim (!). Yaşamda ki bir gerçeğe bakalım, bir elma mı yoksa dört elma mı fazla? Bir avuç su mu bir kova su mu çok? Bir ağaç mı yoksa bir orman mı büyük?
Evet, sorarım adları önünde koca sıfatları yazılan seçilmiş ve atanmışlara kendilerinin araştırmalarına göre bile olsa enflasyon yüzde 44’lerin üzerinde tespit ettiler. Enflasyona ezdirmeyeceğiz diyenler yüzde 11 ve 15 oranında zam verirken neyi temel aldılar? Ardından eşitledik ezdirmedik sözleri ne kadar samimi ne kadar ciddi. Yüzde 11 ve 15’i yüzde 44’e eşitlemek ilkokul çocuklarına göre bile yanlış. Yanlış olmakla kalmayıp eşitledik ezdirmedik yani onların bakışı ve hesaplamasıyla doğru mu?
Şayet omuzu kalabalık biri ordusuna düşman karşıda hücum emri verirse,
Şayet yakası kalkık kürsü ve minberde yasa veya inanç değerleri temelinde yargı dağıtıyorsa,
Şayet beli silahlı ve diğer güçler gerçeklerin üzerini örter, soranları etkisiz hale getirip yargısız infazlar yapıyorsa,
“Güç” onların elindedir. Kürsüde minberde onların belirledikleri vardır. Hatta kayıtlara onların söyledikleri yazılır ama ya gerçekler?
Yüzde 44 olarak kayıtlara alınan enflasyona karşılık kamusal hizmetlerde yüzde 50 üzerinde zam yapıldı. İktidar çalışan ve emekli için yüzde 11 ve 15 ile yüzde 44’ü eşitlendiğini hatta ezdirmedik söylemini kullanmak ne kadar samimi ne kadar doğru?
Geçenlerde bir kamu psikolojik danışmanlık ve rehberlik araştırma yöneticisi yazmıştı, “ yalan söyleme hastalığı yani patolojik yalan, yalan söylemenin bir alışkanlık haline gelmesi durumudur. Psikiyatride bu duruma mitomani adı verilir. Bu belirtiye sahip olan kişiye de mitoman denir” der.
İktidara kim gelirse gelsin yurttaş her zaman kayıpla yılı kapatırken yine kayıpla yıla başlamakta, bu yılda onlardan farksız. Geçen yıl “emekliler” yılıydı bu yıl “aile yılı” demek kayıplar daha da büyüyecek. Demek ki toplumun sosyal ve ekonomik yapısı daha da dibe gidecek, yoksulluk açlığa dönüşecek.
Sahiden hangisi gerçek 11 ve 15 sayıları, 44 sayısından büyük mü?
İktidarın çalışan ve emekli için enflasyona ezdirmedik diye verdiği zam kararı ne kadar doğru?