Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Rain and snow
5°
Ara

Arabesk Müzik

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Arabesk Müzik

Arabesk müziğin tabiri caizse 'baba'larından Ferdi Tayfur kısa bir zaman önce hayatını kaybetti. Milyonlarca hayranı olan Tayfur, binlerce kişinin katıldığı bir törenle ebediyete uğurlandı. Tayfur'un hayatını kaybetmesi Türkiye'nin belli bir dönemine damga vurmuş olan arabesk müziğin de yeniden tartışılmasına neden oldu. 

Öncelikle arabesk müziği birazcık tanıyalım... Arabesk müzik, Türkiye'de 1960'lı yıllarda ortaya çıkan, genellikle duygusal ve dramatik temalar işleyen bir müzik türüdür. Ortadoğu müziği, Türk halk müziği ve Batı müziği unsurlarını harmanlayan bu tür, başlangıçta kırsaldan büyük şehirlere göç eden insanların duygularına tercüman olmuştur.

Aşk, ayrılık, acı, özlem, kader gibi duygusal ve hüzünlü temalar ön plandadır.

Melodiler genellikle hüzünlü, ağır tempolu ve duygusal bir yapıya sahiptir.

Ud, kanun, bağlama, keman gibi geleneksel enstrümanların yanı sıra Batı müziğinden klavye ve gitar gibi enstrümanlar da kullanılır.

Sanatçıların duygu dolu ve coşkulu bir yorum tarzı vardır.

Önemli isimler:

Orhan Gencebay (Arabesk müziğin öncülerinden biri)

Ferdi Tayfur

Müslüm Gürses (özellikle halk arasında "Müslüm Baba" olarak anılır)

İbrahim Tatlıses

Bergen

Hakkı Bulut

Toplumsal etkisi

Arabesk, Türkiye'de farklı dönemlerde hem yoğun bir şekilde benimsenmiş hem de eleştirilmiştir. Şehirleşme ve modernleşme süreçlerinde insanların iç dünyalarını ifade etme aracı olmuş, 1980'li yıllarda altın çağını yaşamıştır. Ancak, zamanla popüler müzikle harmanlanarak farklı bir yöne evrilmiştir. Arabesk, bugün hâlâ kültürel bir fenomen olarak varlığını sürdürmekte, hem nostaljik bir değere sahip hem de modern müzik türleriyle iç içe bir şekilde karşımıza çıkmaktadır.

Arabesk ve caz

Ferdi Tayfur'un vefatından sonra arabesk müzik tartışılırken, Soner Yalçın'ın Nefes gazetesindeki, “Ferdi Tayfur ve Marks” başlıklı yazısını okudum. Yalçın, yazısında klasil Sol eleştirilerinden birini yaparak, 60 ve 70'li yıllarda Türkiye'yi kasıp kavuran arabesk müziğe sol cenahın kayıtsız kaldığını hatta aşağıladığını ifade ediyor. Sonrasında da Adorno'nun “Caz Üzerine” adlı makalelerine atıfta bulunarak Türkiye'de arabesk müziğe bakış açısı ve Caz müziğine bakış açsını karşılaştırıyor. 

Şimdi bu iki müzk tarzının benzerlikleri ve farklarına bakalım...

Arabesk müzik ve caz (jazz) müziği, kökenleri, temaları, melodik yapıları ve doğdukları kültürlerle birbirinden oldukça farklıdır. İşte bu iki müzik türü arasındaki temel farklar:

Arabesk Türkiye'de, özellikle 1960'lardan itibaren ortaya çıkmıştır. Göç, şehirleşme ve toplumsal değişim süreçlerinden etkilenerek gelişmiştir. Ortadoğu ve Türk halk müziği etkileri taşır.

Caz 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında, Amerika Birleşik Devletleri'nde, özellikle New Orleans'ta Afro-Amerikan topluluklar arasında doğmuştur. Blues, ragtime ve gospel müziği temellerine dayanır.


Arabesk, duygusal, dramatik ve genellikle hüzünlü temaları işler. Aşk, ayrılık, acı, özlem, kader gibi konular yaygındır.

Caz daha geniş temalara sahiptir. Hayatın neşesi, özgürlük, protesto, doğaçlama ve bireysellik ön plandadır.

Arabesk müzikte melodiler ağır, hüzünlü ve tekrarlıdır. Türk müziği makamlarına ve Ortadoğu ezgilerine dayanır. Ritmik yapı genellikle basittir ve dramatik bir his yaratır.

Caz melodik yapı karmaşık ve doğaçlamaya açıktır. Cazda syncopation (aksak ritimler) ve poliritim (aynı anda farklı ritimlerin kullanılması) yaygındır. Ayrıca zengin armoniler ve serbest ritimler öne çıkar.

Arabesk müzik kırsaldan şehre göç eden, hayatın zorluklarını ve umutsuzluğunu hisseden kesimlerin duygularını yansıtır. Toplumsal sorunlar ve bireysel trajediler sıkça işlenir.

Caz ise Afro-Amerikan kökenli bir müzik olarak, tarih boyunca özgürlük, eşitlik ve toplumsal protestonun sesi olmuştur. Caz, bireysel ifade ve yenilikçiliğin bir simgesidir.

Arabesk Türkiye ve Ortadoğu coğrafyasına özgü bir türdür ve genellikle bu bölgenin kültürüne aşina olan dinleyicilere hitap eder.

Caz evrensel bir müzik türü olarak kabul edilir ve dünya çapında farklı kültürler tarafından benimsenmiştir.

Sonuç olarak, arabesk, daha yerel ve geleneksel bir ruh taşırken, caz uluslararası bir özgürlük ve bireysellik sembolüdür. Her ikisi de dinleyiciler üzerinde derin duygusal etkiler yaratır ancak tamamen farklı müzik anlayışlarına dayanır.

Ama her ikisinin temel özelliği isyankar olmalarıdır...



 


 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *