![yazar](https://www.damgagazetesi.com/uploads/users/avatar-1733331224.jpg)
Göç olgusunun çocuklar üzerinde yarattığı psikolojik etkiler
![Göç olgusunun çocuklar üzerinde yarattığı psikolojik etkiler](https://www.damgagazetesi.com/cropImages/760x/uploads/makaleler/2024/12/236-goc-olgusunun-cocuklar-uzerinde-yarattigi-psikolojik-etkiler.jpg)
Göç olgusu kısa ve uzun vadede bireysel ve toplumsal etkileri olan bir durumdur. Özellikle zorunlu göç durumunda olumsuz etkiler daha fazla artmaktadır. Göç durumunda en fazla zedelenen grubu çocuklar oluşturur. Çocukların henüz bilişsel olgunluğa ulaşmamış olması, göç öncesi psikolojik bir hazırlık yapılmaması ve ailelerin bu durumdaki kaygıları ve olumsuz yaşantılarından dolayı çocuklar fazla etkilenmekte ve uzun vadede gözükebilecek psikolojik problemler gelişmektedir. Bu durumda ailelere ve çocuklara psikolojik destek sunulması ve rehabilite sürecine alınmaları, zedelenen ve hasar gören psikolojik yapılarının onarılması açısından önemlidir.
Çocukların kimlik yapıları henüz oluşmadığı, temel bağlanma ve güven ile ilgili konularda örselenmeye daha fazla yatkın oldukları için daha fazla hassas olabiliyorlar. Göçmen çocuklar, göç olgusunun kendisinden, toplumsal ve kültürel uyuma ilişkin beklentilerin ve sosyoekonomik dezavantajlardan dolayı psikolojik olumsuzluklara karşı kırılgandırlar. Göç süreci sırasında çocukların olumsuz yaşantılarının üstüne ailelerinin de yaşamış olduğu olumsuz durumlar çocuklara yansıdığı zaman, çocukların hali hazırda yaşamış oldukları stres daha fazla artmakta, çocuklarda bilişsel ve duyuşsal problemler meydana gelmektedir.
1. Göç olgusunu yaşamış ailedeki çocuklar, ailelerinin psikolojik durumundan fazlaca etkilenirler. Ebeveyn yitimi, ebeveynlerin eğitim düzeyleri, göç ile ilişkili siyasal ve ekonomik etmenler ve çocuğun yaşı, çocuk üzerinde belirleyici bir etkendir.
2. Göç olgusunda çocuğun hangi gelişim döneminde olduğu önemlidir. Güven ilişkisini ve birincil sosyalleşme sürecini henüz tamamlanmayan 1-5 yaş arasındaki çocuklar, göç sonrasında güvende hissetmekte ve yeni kimlik oluşturmakta zorlanırlar.
3. Okul çağı çocuklarına ve ergenlere bakıldığında ise kolay bir şekilde asimile olmadıkları, fakat dili öğrenmede sorun yaşadıkları için hep öteki konumuna düştüklerinden anavatanlarına dönmek isteyebiliyorlar.
4. Göçmen çocuklara psikolojik yardım yapılmaması durumunda; depresyon, suçluluk, travma sonrası stres bozukluğu ve madde bağımlılığı gibi sorunlar açısından risk altında olurlar.
5. Göç travması yaşayan çocuklarda; yeme bozuklukları, uyku bozuklukları, gelişimsel sorunlar, depresyon, kaygı ve öğrenme güçlüklerinin görülebiliyor.
6. Göçmen çocuklarda hırsızlık, hiperaktivite, saldırganlık davranışları, davranışsal ve duyuşsal bozukluklar, depresyon, sağlıklı düşünme problemleri, dikkat dağınıklığı ve sosyalleşme problemleri de sık görülen belirtiler arasındadır.
7. Bunlara ek olarak; göçmen çocuklarda davranış bozuklukları ve hiperaktivite, arkadaşlık ilişkilerinde sorunlar, düşük benlik saygısı, travma sonrası stres bozukluğu, uyum sorunları, akademik başarısızlık, madde bağımlılığı, suça ve şiddete eğilim, uygun olmayan cinsel davranışlar, zorbalığa uğrama ve zorbalık yapma durumlarının daha fazla olduğu da yapılan bilimsel çalışmalarda belirtilmektedir.
Son olarak, göç öncesi psikolojik bir hazırlık iyi yönetilmediği için göç sırasında yaşanan travmatik olaylar, ciddi psikolojik problemlerin gelişmesine sebep oluyor. Bu sebeple göç sonrası psikolojik rehabilitasyonun ve onarımının yeterli ve düzgün yapılması hayati öneme sahiptir.