Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Rain and snow
5°
Ara

Kutsal mekanlarda samimiyetin kaybı: İbadet mi gösteriş mi?

YAYINLAMA:
Kutsal mekanlarda samimiyetin kaybı: İbadet mi gösteriş mi?

İslam dininin özünde yer alan samimiyet ve tevazu, modern çağın sosyal medya kültürüyle zedelenmeye başlamıştır. Özellikle umre ziyaretlerinde karşılaşılan bir davranış, bu durumu açıkça ortaya koymaktadır: Kâbe’de kağıt üzerine isim yazıp resim çekme eylemi. Bir ibadet yeri olan Kâbe’nin, bu tür gösteriş içeren davranışlarla bir "sosyal medya sahnesine" dönüşmesi düşündürücü ve üzücü bir durumdur. 

Kur’an-ı Kerim’de Allah (cc), ibadetlerin sadece O’na yönelik olması gerektiğini belirtir ve riya ile yapılan amellerin kabul edilmeyeceğini ifade eder: "Ey iman edenler! Allah’a ve ahiret gününe inanmadığı halde, insanlara gösteriş için malını harcayan kimse gibi sadakalarınızı boşa çıkarmayın." (Bakara Suresi, 264. Ayet) 

Peygamber Efendimiz (sav) ise, gösteriş ve riya konusunda şöyle buyurmuştur: "Kim amelini insanlara gösteriş için yaparsa, Allah onun iç yüzünü ortaya çıkarır. Kim de insanlara duyurmak için yaparsa, Allah onun gizlediklerini açığa vurur." (Buhari, Rikak, 36) 

Oysa kutsal topraklar, bir müminin maneviyatını güçlendirmesi, Allah’a daha fazla yakınlaşması ve dünya hayatından uzaklaşıp ahirete odaklanması gereken mekanlardır. Bu tür gösteriş içeren davranışlar, ibadetin özünden uzaklaşmaya neden olmaktadır. 

Fransız sosyolog Jean Baudrillard’ın “Gösteri Toplumu” kavramı, modern toplumların gerçek değerlerden uzaklaşarak görünürlüğe ve ifşaya yönelmesini açıklamaktadır. Sosyal medya, bireylerin özellerini, mahremiyetlerini ve hatta ibadetlerini bile “beğeni” odaklı bir araç haline getirmiştir. Umre ziyaretleri gibi manevi değer taşıyan ibadetlerin, bu bağlamda sosyal medya vitrinine dönüşmesi, toplumsal bir yozlaşmayı işaret eder. 

İbadet, kişinin Allah ile arasında kalan mahrem bir bağdır. Ancak günümüzde, özellikle sosyal medya sayesinde, mahremiyetin kaybolduğu ve her şeyin gösteri toplumuna dahil edildiği bir gerçeklikle karşı karşıyayız. İslam’ın tevazu ve mahremiyet vurgusuna rağmen, sosyal medyanın bireyleri “ifşa” kültürüne yönlendirmesi, dinin özüne aykırı bir durum oluşturmaktadır. 

Kâbe, Müslümanlar için bir ibadet ve arınma merkezidir. Bu kutsal mekanda yapılan her eylem, Allah rızası için olmalı ve riya ile kirletilmemelidir. Kutsal topraklara giden bir mümin, burada sadece Allah’a yönelmeli ve ibadetini gösterişten uzak bir şekilde gerçekleştirmelidir. Dua yerine isim yazıp Kâbe'ye karşı fotoğraf çekip göndermek gibi davranışlar, ibadetin anlamını ve kutsallığını zedelemektedir. 

Sadece kutsal topraklarda değil, hayatın her alanında samimiyet ve tevazu içerisinde yaşamayı hedefleyen bir müminin yol haritası olmalıdır. İbadetlerimizi, sosyal medyanın dayattığı “görünme” kültüründen arındırmalı ve İslam’ın özündeki samimiyete geri dönmeliyiz. Unutmayalım, Allah kalplerin samimiyetine bakar, sosyal medyada aldığımız beğenilere değil.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *