Kral’a mektup
![Kral’a mektup](https://www.damgagazetesi.com/cropImages/760x/uploads/makaleler/2025/2/249-krala-mektup.jpg)
Şöyle bir genelleme ile başlayalım. Belçika için ‘tuhaf bir ülke‘ derler. Yılda 200 yağmurlu gün, aşırı vergi yükü ve kamu hizmetlerinde sürekli grev (2022'de 221 gün grev). Fransızca (Valon) ve Felemenkçe (Flaman) konuşan topluluklar arasında bölünmüş ve oldukça karmaşık bir siyasi sisteme sahip. Bu yüzden hükümet kurmak da karmaşık ve genellikle uzun bir süreç olmuştur hep. 2010'da 541 gün, 2019 seçimi sonrası ise 652 gün sürmüştü.
* * * *
Avrupa siyasetini takip edenler bilir. Belçika’da Haziran 2024’deki seçimden sonra beş parti, yedi aydan fazla süren çetrefilli müzakerelerin ardından, cuma günü yani 236 gün sonra koalisyon anlaşmasına vardı. Görüşmeleri, partisinin en fazla sandalyeye sahip olması nedeniyle sağcı Flaman milliyetçisi N-VA partisinin kurucu üyesi ve 2004’ten beri lideri 54 yaşındaki Bart De Wever yürütüyordu. De Wever gece geç saatlerde Kral Philippe ile görüştü. Kral ‘tamam‘ dedi.
* * * *
Parçalanmış bir siyasi manzaraya sahip ‘tuhaf ülke‘de siyaset de, genel seçim de tuhaf‘. Partiler ülkenin her yerinde örgütlü değil. Flaman ve Valon olarak bölünmüş partiler sadece kendi bölgelerinde örgütlü ve sadece kendi bölgelerinin seçmenine hitap ederler. Kuzey Denizi ile Ardenler arasında kalan ülkede genel bir kural olarak, Fransızca konuşulan güney ve çok dilli Brüksel halkı sola, Flaman bölgesi seçmeni sağa eğilimlidir.
* * * *
Şimdi De Wever Belçika’nın ilk Felemenkçe konuşan başbakanı olacak. İlginç bir sıyasetçi., 2004’ten beri Flaman milliyetçisi ve sağcı Yeni Flaman İttifakı (N-VA) partisinin lideri. Sadece bir milletvekiline sahip küçük bir partiyi yirmi yılda onu şu anda ülkenin en büyük siyasi gücü haline getirdi. Parti, 2019'daki son seçimde de en fazla oyu almış olmasına rağmen muhalefette kalmayı sürdürmüştü.
* * * *
Siyasetle yatıp kalkan birisi. Ailesi, arkadaşları, onu tanıyan herkes onun için ‘siyasetle yaşayan ve siyasetten nefes alan biri‘ diyor. Önce hukuk sonra tarih okumuş. Flaman milliyetçiliğine kafayı takmış. Babası da zaten ikinci dünya savaşı sırasında paramiliter Flaman grubunun üyesiymiş. 2002'de kendini siyasete adadığından beri ya ülkenin ‘en sevilen‘ ya da ‘en nefret‘ edilen politikacısı olarak gösteriliyor.
* * * *
Aslında birkaç yıl önce Belçika’nın geleceği olmadığını öne süren, ‘Belçika buharlaşıp yok olsun‘ diyen biri. En başlarda Flaman bağımsızlığını savunurken bu fikri sözde evrim geçirmiş, artık Flamanlar ile Valonlar arasında bir konfederasyondan söz ediyor. Son yıllardaki daha ılımlı tonuna rağmen, lideri olduğu Flaman milliyetçisi N-VA partisinin hala Flaman bağımsızlığı için çabaladığı öne sürülüyor.
* * * *
Belçika şimdi sağcı bir başbakana teslim. Hükümette Fransızca konuşan Valon bölgesinden liberal parti MR, Flaman ve Valon bölgelerinden Hristiyan Demokratlar (Les Engagés ve CD&V) ve Flaman Sosyal Demokratlar (Vooruit) partileri var. Partilerin renkleri turuncu (CD&V), mavi (MR ve Les Engagés), kırmızı (Vooruit) ve sarı (N-VA). ABD’nin Arizona Eyaleti’nin bayrağının renklerine denk geldiği için ‘Arizon koalisyonu‘ deniyor.
* * * *
Merkez partiler koalisyonda net çoğunluğa sahip olduğu için daha sağa doğru radikal bir kayma şimdilik beklenmiyor. Ancak bunu zaman gösterecek. Ancak sığınmacılara yönelik politikanın daha da sıkılaştırılması öngörülüyor. Yeni hükümetin amacı her şeyden önce Belçika'nın ağır borç yükünü azaltmak ve yeni borçlanmaları önlemek. Refah devletinde ciddi kesintiler içeren köklü reformlar da bekleniyor.
* * * *
Belçika için hep anlatılır. Jules Destree 1863-1936 arasında yaşamış bir yazar. En ünlü metni, 1912 tarihli Kral'a Mektup'tur. Uzun metinden şu iki cümle Belçika tarihine geçmiş. "Size büyük ve dehşet verici gerçeği söyleyeyim: "Belçikalılar yoktur, sadece Valonlar ve Flamanlar vardır. Efendim (...) Siz iki halkın hükümdarısınız’’ Yüz yıl önce Versay Antlaşması’yla Almanca konuşan küçük azınlık da iki gruba eklendi. Şimdi üç halkın kralına belki şöyle bir mektup yazılmalı: ‘ Size büyük ve dehşet verici gerçeği söyleyeyim. Ülke siyasetinde sağa doğru bir kayma yaşandı.‘