Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Rain and snow
5°
Ara

Mardin: Taşın ve tarihin büyülü şehri...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Mardin: Taşın ve tarihin büyülü şehri...

Geçtiğimiz haftalarda Mardin ve Urfa gezisi yaptık...

Gördüğümüz ve öğrendiğimiz ne varsa sizlere aktaracağımı daha önceki köşelerimizde dile getirmiştim. Mardin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle Türkiye’nin en özgün şehirlerinden birisiymiş. Bunu gezince ve görünce insan daha iyi anlıyor. Taş işçiliğiyle ünlü evleri, farklı kültürlerin iç içe geçtiği yapısı ve mistik atmosferiyle ziyaretçilerini büyüleyen, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir kentten bahsediyoruz. Özetlemek gerekirse;

Mardin’in tarihi...

Mardin’in tarihi M.Ö. 3000’lere kadar uzanıyor ve Sümerler, Asurlular, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Abbasiler, Artuklular ve biz Türkler gibi birçok medeniyetin etkisi altında kalmıştır.

Artuklu Beyliği döneminde (12.-15. yüzyıl) altın çağını yaşayan şehir, günümüzde de bu döneme ait mimari eserleriyle tanınıyor ve en çok ta bu eserler dikkat çekiyor...

Mardin, farklı dinlerin ve kültürlerin bir arada yaşadığı, hoşgörünün simgesi olan bir şehirdir.

Tarihi ve turistik yerler

Mardin, taş işçiliğiyle bezenmiş mimarisi ve tarihi yapılarıyla bir açık hava müzesini andırıyor. Mardin’de mutlaka görülmesi gereken bazı yerleri söylemek gerekirse,

Mardin Kalesi: “Kartal Yuvası” olarak da anılan kale, şehrin en yüksek noktasında yer alıyor ve muhteşem bir manzaraya sahip.

Ulu Cami: 12. yüzyılda inşa edilen bu cami, Artuklu mimarisinin en güzel örneklerinden birisi.

Kasımiye Medresesi: Tarihi atmosferi, ince taş işçiliği ve eşsiz gün batımı manzarasıyla dikkat çeken bir medresesi.

Deyrulzafaran Manastırı: 1600 yıllık bir geçmişe sahip olan bu manastır, Süryani Ortodoks Kilisesi’nin en önemli dini merkezlerinden biridir.

Zinciriye Medresesi: 1385 yılında inşa edilen bu medrese, şehrin en görkemli yapılarından biridir.

Midyat Konuk Evi: Mardin’in taş evlerini yakından görmek ve tarihi dokuyu hissetmek için ideal bir mekandır.

Ve Mardin Mutfağı... Çok çeşitlilik ararsanız, Mardin Mutfağı bu aradığınızın tam da kendisi... 

Mardin mutfağı, Arap, Kürt, Süryani ve Türk mutfaklarının birleşimiyle oluşan zengin bir gastronomiye sahip. İşte Mardin’de mutlaka tatmanız gereken bazı lezzetler:

Kaburga Dolması: İç pilavla doldurulmuş kuzu kaburgası, Mardin’in en meşhur yemeklerinden birisiymiş.

İkbebet: İçli köftenin bir çeşidi olan bu yemek, Mardin’de sıkça tüketiliyor.

Sembusek: Kapalı lahmacuna benzeyen bu lezzet, özellikle kahvaltılarda tercih ediliyor.

Harire Tatlısı: Pekmez ve tarçın ile yapılan geleneksel bir tatlı ve tek bir işletmede satılıyor.

Süryani Şarabı: Mardin’in Midyat ilçesinde üretilen geleneksel Süryani şarapları, bölgenin en özel içeceklerinden birisi.

Mardin’de Kültürel Etkinlikleri de öğrendik... 

Mardin, yıl boyunca çeşitli kültürel etkinlik ve festivallere ev sahipliği yapan bir şehir. Bunlardan bazıları şöyle imiş; 

Uluslararası Mardin Film Festivali: Sinema sanatına ilgi duyanların buluştuğu önemli bir etkinlik.

Mardin Bienali: Sanat ve kültürün bir araya geldiği uluslararası bir sanat etkinliği.

Süryani Bağbozumu Festivali: Süryani topluluğunun geleneksel şarap yapımı sürecini kutladığı bir etkinlikmiş.

Mardin’in Coğrafi Konumu ve İklimi de dikkat çeken hususlardan.

Mardin, Mezopotamya Ovası’na hâkim bir konumda, Suriye sınırına yakın bir noktada yer alıyor.

Karasal iklime sahip olan şehirde yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve yağışlı geçer. Ama bu ara iklim değişikliği burayı da vurmuş. Ocak ayında montsuz gezdik desem yeridir. 

Ama Mardin'i ziyaret edecekseniz özellikle ilkbahar ve sonbahar ayları, en ideal zamanlar olarak söyleniyor.

Bir daha ki köşe yazımızda Midyat'ı da anlatacağız. Bu arada Mardin ve Midyat bu aralar bir dizi sebebi ile çok dikkat çeken bölge haline geldi. Bazen hiç ummadığınız şeyler ummadığınız anda en pahalı reklamdan bile faydalı olabiliyor.


 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *