Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Rain and snow
5°
Ara

Goethe ve Panama

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Goethe ve Panama

Şöyle başlayalım. ABD başkanı Donald Trump'ın ikinci dönemi 20 Ocak Pazartesi günü başlıyor. 47. ABD Başkanı olarak daha koltuğa oturmadan Kanada'yı ABD'nin 51. eyaleti yapmak, Grönland'ı satın almak ve Panama Kanalı'nın ABD'ye iade edilmesini istiyor. Gözüne kestirdiği hedefler ne kadar farklı olsa da, üç bölgenin her birine olan ilgisi jeopolitik ve jeoekonomik olarak belirleniyor. Bu dünya düzeni açısından ne anlama geliyor?

* * * *

Bunun, Çin'in dünya sahnesindeki ilerlemesine karşı koymak ve Rusya'yı sınırlamakla ilgili.olduğu görülüyor. Trump, Amerikalılar için doğal kaynakları, su üstü ve altındaki deniz yollarını ve askeri üsleri güvence altına almak istiyor. Sonuçta Trump'ın talepleri onun işbirliğini, serbest ticareti ve küresel ittifakları değil, ekonomik baskıyı ve tek taraflı gücü amaçladığını kanıtlıyor. Bir nevi arka bahçe siyaseti. Trump tabii ki en büyük arka bahçeye sahip olmak istiyor.

* * * *

Örneğin 82 kilometre uzunluğundaki Panama’dan başlarsak. Panama Kanalı, dünya ticaretinin can damarı ve dünyanın sekizinci harikası olarak kabul ediliyor. ABD‘nin dünya gücü olmasını kolaylaştırdı. Alman yazar Goethe de bu kanalın hayalini kurmuş. 1827'de sırdaşı şair Johann Peter Eckermann ile konuşmasında biri Ren'den Tuna'ya, biri Mısır'da Süveyş yakınlarında ve üçüncüsü Orta Amerika'da olmak üzere üç büyük kanalın hayalini kurduğunu söylemiş.

* * * *

Goethe, ‘Şurası kesin ki, eğer her büyüklükteki gemilerin Meksika Körfezi'nden Pasifik Okyanusu'na kadar uzanan böyle bir kanaldan geçmesini sağlayacak bir atılım gerçekleşirse bu dünya için tamamıyla hesaplanamaz olaylarla sonuçlanacaktır‘ demiş. Goethe‘nin neredeyse iki yüzyıl söylediği ‘hesaplanamaz olaylar‘ bir yönüyle sanki şimdi gündeme geliyor. Yeni bir dünya düzeni kuruluyor sanki.

* * * *

ABD kritik bir ticaret yolu olan kanalın büyük kısmını inşa etmiş ve onlarca yıl çevredeki bölgeyi yönetmişti. 1977’de Jimmy Carter yönetimi ile Panama arasında imzalanan iki anlaşma uyarınca kanal, 1999'dan beri Panama'nın kontrolü altında. Küresel deniz ticaretinin yüzde 2,5'i buradan geçiyor ve her yıl 14.000 kadar gemi kanalı kullanıyor. Kanal, ABD'nin Asya'dan otomobil ve diğer mal ithalatının yanı sıra sıvılaştırılmış doğal gaz ihracatının da merkezinde yer alıyor.

* * * *

Panama Kanalı sıklıkla bir mühendislik şaheseri olarak tanımlanır. 1914 yılında açılan kanal Pasifik ile Atlantik arasında, ABD'nin doğu ve batı kıyıları arasında doğrudan bir bağlantı oluşturur. Atlantik ve Pasifik arasındaki bağlantının ana kullanıcısı ABD. Kanaldan taşınan yükün yüzde 74'ü ABD'den geliyor, onu yüzde 21'le Çin izliyor. Alternatif olarak gemilerinin Güney Amerika'nın güney ucundaki Horn Burnu'ndan geçmesi gerekecek. Bu, rotayı yaklaşık 13.000 kilometre uzatıyor ve bu da yaklaşık iki ila üç hafta daha uzun sürer.

* * * *

Trump, ‘Güvenli bir Panama Kanalı, Amerikan ticareti için hayati önem taşıyor; Donanmanın Atlantik'ten Pasifik'e hızlı bir şekilde taşınması ve Amerikan limanlarına giden nakliye rotalarının büyük ölçüde kısaltılması gerek"diyor. Öncelikle kanaldan geçen ABD gemilerine nakliye ücretlerinin düşürülmesini talep ediyor, ancak ardından şöyle devam ediyor ‘Aksi takdirde "Panama Kanalı'nın bize eksiksiz, hızlı ve soru sorulmadan iade edilmesini talep edeceğiz."

* * * *

Tam yüklü konteyner gemileri için geçiş ücreti 600 bin dolardan fazla. ABD'nin, kanalın kontrolünü ele geçirmesi halinde, ABD gemileri için, ücreti düşürebileceği ve özellikle Çin'den gelen Asyalı gemilerden, daha fazla ödeme yapması istenebileceği söyleniyor. Donald Trump ne kadar ciddi? Trump gerçekten başka bir ülkenin egemenliğini ihlal edip Panama’yı veya NATO müttefiki olan Danimarka'nın özerk bir bölgesi olan Grönland'ı işgal etmeyi mi amaçlıyor? Şimdilik bilmiyoruz. Trump'ın kendisinin de söylemeyi sevdiği gibi: Ne olacağını göreceğiz.


 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *