Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Ara

Trafikte ezber tiyatrosu

YAYINLAMA:
Trafikte ezber tiyatrosu

Türkiye’de sürücü belgesi almak için direksiyon sınavına girenlerin büyük bir kısmı, sınavın zorluklarından değil, sınav sisteminin mantıksızlığından şikâyet ediyor. O kadar komik ki... Sürüş becerileriniz, trafiğe uyumunuz, araca hâkimiyetiniz bir yana; eğer sınav güzergâhını ezberleyemediyseniz, geçmiş olsun. Kaldınız!

Evet, doğru duydunuz. Trafik işaretlerini anlamak, yayalara yol vermek, güvenli şerit değiştirmek ya da aracı düzgün bir şekilde park etmek gibi temel beceriler ikinci planda. Burada asıl önemli olan, sınav öncesinde size verilen güzergâhı papağan gibi ezberlemek. İster inan ister inanma, ama bu “kurallar” yüzünden trafiğe çıkan bazı sürücüler, şerit değiştirme veya acil durum reflekslerinde sınıfta kalıyor!

Öğrenciler, sınav öncesinde kendilerine verilen sabit bir güzergâhı öğrenmek zorunda bırakılıyor. Sınav sırasında bu güzergâhın dışına çıkan ya da yanlış bir noktada manevra yapanlar, doğrudan başarısız sayılıyor. Peki neden? Sistem, gerçek trafiğin dinamiklerinden çok, rotayı doğru takip edip edememeye odaklanıyor. Bu ise sürüş becerilerini değil, ezberi ölçüyor.

Bu yöntem, yalnızca sınava odaklanıp gerçek hayatta karşılaşabileceği karmaşık trafik senaryolarını öğrenemeyen “ezberci sürücüler” yaratıyor. Ezberledikleri güzergâhta dört dörtlük araç sürebilen ama iş herhangi bir sapma ya da acil duruma geldiğinde bocalayan insanlar, trafiğin içine dâhil oluyor.

Şimdi biraz başımızı kaldırıp dünyaya bakalım. Bakalım ki ufkumuz açılsın.

Almanya: Burada direksiyon sınavı, adayın yalnızca bir güzergâhı takip edip edemediğini değil, karmaşık trafik durumlarına verdiği tepkileri de değerlendirir. Sınav günü güzergâh belli olur ve aday, sınav görevlisinin yönlendirmelerine göre hareket eder. Sabit bir rota ezberleme zorunluluğu yoktur.

ABD: Direksiyon sınavlarında odak nokta tamamen trafik kuralları ve araç hâkimiyeti üzerinedir. Örneğin, adaylardan park etme, durma, kalkış yapma gibi temel beceriler sergilemeleri beklenir. Talimatlar sınav sırasında verilir; “ezberleme” gibi bir kavram yoktur.

İsveç: İsveç’teki sınavlarda ise adayın ekonomik ve çevre dostu sürüş yapıp yapamadığı bile değerlendirilir. Sürücü adayı sınav görevlisinin yönlendirmelerine uyar, sabit bir güzergâh dayatması yapılmaz.


Peki, bu ülkelerle kıyaslandığında bizim sistemimiz neden bu kadar demode? Çünkü bizde sınavın başarısı, sürüş becerisi yerine “ezber” üzerinden ölçülüyor. 
Gerçek trafik böyle mi?
Trafikte hiçbir şey ezber değildir. Her gün yeni bir durum, yeni bir tehlike, yeni bir karar alma noktasıyla karşılaşırız. Düşünün, trafiğin ortasında bir yayaya yol vermezseniz ne olur? Ya da şerit değiştirirken kontrolsüz hareket ederseniz? Bu gibi anlar, sürüş becerilerinizin ve dikkat düzeyinizin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyar. Ancak güzergâh ezberleyerek sınavı geçen bir sürücü, gerçek trafik koşullarında bu gibi durumlarla baş edemez.

Direksiyon sınavlarının amacı, insanları güvenli sürüş için hazırlamaktır. Ancak biz, bu sınavları güzergâh ezberleme tiyatrosuna çevirmiş durumdayız. Böyle bir sistemle trafikte güvenli sürücüler yetiştirebilir miyiz? Tabii ki hayır!

Naçizane önerim;

Sabit güzergâh dayatmasından vazgeçilerek, sınavın her seferinde farklı bir güzergâhta yapılması sağlanabilir. Böylece ezber yerine adaptasyon becerisi ön plana çıkar.

Teknoloji artık her yerde. Trafik simülasyonlarıyla sürücü adaylarının farklı senaryoları deneyimlemesi sağlanabilir. Gerçek hayatta bir kamyonun sizi sıkıştırması ya da ani fren yapmanız gereken bir durum simülasyonla bile öğretilebilir.

Almanya, İsveç ve ABD gibi ülkelerin uygulamaları incelenerek, sistemimizi daha adil, modern hale ve uluslararası tarza getirebiliriz.

Son söz;

Trafikte bir sürücünün “ezber yeteneği” kimseyi kurtarmaz. Trafikte gereken şey; dikkattir, reflekslerdir, araç hâkimiyetidir. Ancak bu sistemle trafiğe çıkan her yeni sürücü, ezberin güvenli sürüşün önüne geçtiği bir sistemin ürünü olarak hayatımızda yerini alıyor.

O halde soralım: Bir güzergâhı ezberleyemediği için sürücü olamayan bir kişi mi, yoksa ezberle sınavı geçtiği halde trafikte tehlike saçan bir kişi mi daha mantıklı?
Hadi, bu sorunun cevabını hem kendimize hem de yetkililere soralım. Artık bu ezbere dayalı sistemin değiştirilmesi şart! Çünkü güvenli bir trafik, doğru ve mantıklı bir eğitimle başlar.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *