Ömrümüzden bir yıl daha eksilirken
Zaman… Ne garip bir kavram, değil mi? Elle tutulmaz, gözle görülmez; ama varlığı hayatımızın en büyük gerçeği. Geçtiği her an ömürden bir yaprak daha koparıyor. Bir yıl daha geride kalırken, insan ister istemez durup düşünüyor: Bu yıl bize neler kattı, bizden neler aldı? Yaş ilerledikçe fark ediliyor ki en kıymetli hazine ne mal ne mülk, sadece zaman. Çünkü zaman geçti mi geri getirmek mümkün değil.
Bir yıl daha bitti. Günler, aylar, mevsimler nasıl da hızla geçti! Kimi zaman yazın sıcağıyla yandık, kimi zaman kışın ayazında titredik. Hayatımızda yeni sayfalar açıldı, bazı sayfaları ise ebediyen kapattık. Kimimiz yeni bir eve taşındı, kimimiz yeni bir işe başladı. Kimileri hayallerine bir adım daha yaklaştı, kimileri hayallerini ertelemek zorunda kaldı. Sevinçlerimiz de vardı bu yılda, acılarımız da… Dünyaya yeni bir can geldi, başka bir yerden bir ışık söndü. Her şey, her an değişti; ama değişmeyen bir şey vardı: Zamanın akışı.
Yılbaşı… Kimi insanlar için sadece bir takvim olayı, kimileri içinse büyük bir coşku. Ama hepimiz için ortak bir yanı var: Yılbaşı, geçmişi sorgulama ve geleceği kucaklama zamanı. Geçen yılın muhasebesini yaparken, ister istemez durup düşünürüz: Kaç güzel anı biriktirdik? Kaç kez içtenlikle güldük? Kaç hayalimize ulaştık, kaçını yarım bıraktık?
Bu yıl ailemizle paylaştığımız huzurlu anları, arkadaşlarımızla yaşadığımız kahkahaları, tanıştığımız yeni dostlukları hatırlayalım. Belki bazı dostluklar bitti, belki bazı aşklar sona erdi. Ama her bitiş, bir başlangıcın habercisi değil midir? Biten şeylerin ardından yeni şeyler yeşerdi hayatımızda. Hayatta kalmak ve devam etmek zaten bunun adı değil mi?
Yeni bir yıl… Yeni bir takvim yaprağı açılıyor önümüzde. Yepyeni fikirler, kararlar, hayaller ve umutlarla dolu bir yıl. Belki mesleki yükselişler, belki yeni bir şehir, belki de uzun zamandır hayalini kurduğunuz o seyahat sizi bekliyor. Kim bilir, belki bu yıl kapınızı bambaşka fırsatlar çalacak. Belki sevgiyle dolu yeni bir ilişki, belki de içinizi aydınlatacak bir dost eli uzanacak size.
Ama yeni yıla başlarken yapmamız gereken bir şey var: Sahip olduklarımızı hatırlamak ve onlarla mutlu olmak. Hayat bazen gözümüzün önündeki güzellikleri unutturur, onları sıradanmış gibi hissettirir. Oysa sıradan dediğimiz şeylerin içinde gerçek mutluluk gizlidir. Bir aileniz varsa, sizi seven dostlarınız varsa, sağlığınız yerindeyse, şükredilecek çok şeyiniz var demektir. Eksik olanlar mı? Onlar da üzülsün sizinle olamadıklarına!
Bu yıl, çocuklar gibi şen olmayı dileyelim. Gözlerimizin içi gülsün, kalbimiz hep iyilikle dolsun. Sevgiyi ve mutluluğu başkalarına da bulaştıralım. Çünkü paylaşmak, mutluluğu çoğaltmanın en güzel yoludur.
Yeni yıl kapımızda. Yepyeni umutlar, bambaşka başlangıçlarla dolu bir yıl… Hayatımızda değişmesini istediğimiz her şey için cesur olalım. Çünkü değişim, ancak biz istersek gerçekleşir. Bu yıl diğerlerinden çok farklı olsun. Daha sağlıklı, daha huzurlu, daha sevgi dolu bir yıl olsun.
2025’e hoş geldin diyelim! Tüm güzellikleriyle bize kucak açan bu yeni yılı sevgiyle karşılayalım. Herkesin gözleri çocuklar gibi gülsün, herkesin kalbi umutla dolsun. Mutlu yıllar!