CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat sosyal medaya hesabından yaptığı açıklamada, Sazlıdere Barajı’nın, içme suyu havzası statüsünden çıkarıldığını ve imara açıldığını savundu. Bu kararın İSKİ’ye dahi haber verilmeden alındığını belirten Karabat, bunun İstanbul’un su güvenliğine “vurulmuş bir darbe” olduğunu ifade etti. Karabat açıklamasında İstanbul’un demografik ve coğrafi yapısına dikkat çekerek, nüfusun yaklaşık üçte ikisinin Avrupa yakasında yaşadığını, ancak su kaynaklarının sadece üçte birinin bu bölgede bulunduğu hatırlattı. Karabat, bu kırılgan dengenin güçlendirilmesi gerekirken, alınan kararlarla daha da zayıflatıldığını belirterek; “AKP yangına benzinle gidiyor” dedi.
Susuzluk tehlikesi
Karabat, Sazlıdere Barajı’nın devre dışı bırakılmasının başta Esenyurt, Başakşehir, Avcılar ve Arnavutköy başta olmak üzere milyonlarca insanı doğrudan etkileyebileceğini vurguladı. Bu ilçelerde yaşayan yurttaşların, susuzluk tehdidiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Karabat, Sazlıdere Barajı’nın içme suyu havzası olmaktan çıkarılmasının arkasında, Kanal İstanbul projesine zemin hazırlama niyeti olduğunu savundu. “Bu hamle, çevreyi, suyu, halk sağlığını yok sayan ve tek amacı rant olan bir anlayışın ürünüdür” diyen Karabat, hükümeti sert sözlerle eleştirdi.
Bu bir ihanet
Sazlıdere’nin işlevsiz hale getirilmesinin ardından, İstanbul’un su ihtiyacının Istranca Dağları’ndan tüneller aracılığıyla karşılanmasının planlandığını belirten Karabat, bu projenin yaklaşık 1 milyar dolarlık maliyetine ve Bulgaristan’ın sürece dahil olabileceğine dikkat çekti. Karabat, “Yani hem ekonomide hem de suda dışa bağımlılık kapıda” ifadelerini kullandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Karabat, açıklamasında “Bu bir plan değil, bir ihanettir” diyerek, iktidarın politikalarına karşı CHP’nin sessiz kalmayacağını belirtti. Karabat, partisinin şeffaf, bilimsel ve sürdürülebilir bir su yönetimi anlayışıyla İstanbul’un geleceğini korumakta kararlı olduğunu vurguladı. “Ranta değil, halka hizmet için; betona değil, yaşama yatırım için; susuz bir İstanbul’a değil, yaşanabilir bir İstanbul’a inanıyoruz” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.
