CHP Başakşehir İlçe Başkanı Beyzade Kayabaşı, Kanal İstanbul'a ilişkin konuştu. Kayabaşı, “Ekrem Başkan'ı Silivri zindanlarına atanlar projeyi alelacele hayata geçirmek gibi bir süreci başlattılar. Bu yalan, bir talan aynı zamanda da bir yok ediş, yıkım projesinden başka bir şey değil” dedi. Kayabaşı, “Özellikle ÇED raporlarına rağmen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına karşı bu konuda mücadele edenlerin fikirleri ve düşünceleri alınmadan, aynı zamanda vatandaşa sorulmadan şu an İstanbul'daki en önemli su kaynaklarından bir tanesi yok ediliyor, sıfıra indiriliyor aslında. 2-3 gün öncesi Mecliste bir iklim yasası vardı. Yasanın amacı bu su kaynaklarını ve doğayı korumaktı. Ama maalesef bugün gelmiş olduğumuz noktada İSKİ, aynı zamanda doğal yaşamı, buradaki tahribatla beraber aslında bir yok ediliş projesinden başka bir şey değil” diye konuştu.
Peşkeş çekilecek
"Burada satılan arazilerin Arap kanallarında konut projesi olarak sunulduğunu da biliyoruz" diyen Kayabaşı, “Mevcut ekonomik krizde fiyatları nedeniyle yapılacak konutlarda Türk vatandaşlarının oturması mümkün değil” ifadelerini kullandı. Kayabaşı, deprem bölgesindeki ve İstanbul'daki sosyal konut projelerini tamamlayamayan ve zamanında teslim edemeyen TOKİ'nin, bunları bir tarafa bırakıp, sadece Arap sermayesine peşkeş çekilecek bir konut projesi yapmasını kabul etmediklerini belirtti.
Asla kabul etmiyoruz
Başakşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili ve İBB Belediye Meclisi Üyesi Nizamettin Kümeç de “İklim değişikliğine, küresel ısınmaya bağlı olarak su kaynaklarının yok olduğunu, ülkemizin de su yönünden fakir bir ülke olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir şehir plancılığı yapılırken bir dönemin değil, kısa dönemin değil, çok uzun dönemin planları yapılmalı. İstanbul bölgemizde de en önemli su kaynaklarından birisini yok saymak geleceği mahvetmekten başka bir şey değildir. Yoluyla, suyuyla, eğitimiyle bunların çok iyi planlanması gerekir. Ama maalesef ülkemizde dönemsel bir düşünce ekseninde 'yaptım oldu' mantığıyla ülkenin geleceği karartılmaktadır. Özellikle Kanal İstanbul projesinde bu barajın da yok edilmesi de söz konusu idi. Bunlarla ilgili ya kanal ya İstanbul şeklinde bir şey vardı. Biz kanala sürekli karşı durduk. Karşı durmaya da devam edeceğiz. Burada İstanbul'un bir su kaynağı da yok edilmektedir. Bunu asla kabul etmiyoruz. Mücadelemizi de sürdüreceğiz” dedi.