Kamuoyunda 'Yenidoğan Çetesi' davası olarak bilinen ve bebek hastaları önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 29’u tutuklu 58 sanığın yargılandığı davanın 4'üncü duruşmasında tanıkların dinlenmesine devam edildi. Bakırköy Adalet Sarayı'ndaki 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden davada duruşma sanıkların kimlik tespitiyle başladı. Mahkeme heyeti, sanık avukatlarını dinlemek üzere duruşmayı 28 Nisan Pazartesi gününe erteledi.
Yeni doğum yaptım
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Senanur Ünlü, "Yeni doğum yaptım. 5 aydır tutukluyum. Bana örgüt üyesi diyorlar ama ben örgütün ne olduğunu burada öğrendim. Para aklıyorlar denildi ama benim evim bile kira. 1.5 yaşında çocuğum var. Ben nasıl böyle birşey yaparım. Benim sütüm bile kesilmedi. Ben başka bir anneye bu acıyı nasıl çektiririm. Beraatimi istiyorum. Ev hapsine bile razıyım yeter ki çocuğum yanımda olsun" dedi. Duruşmada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili ve Sosyal Güvenlik Kurumu vekilleri tanıkların kurum aleyhine olan beyanları mahkeme tarafından kabul edilmedi. Savcı tutuklu sanıkların tutukluğunun devamını talep etti.
Hiçbir bağım yok
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya saat 12.35'te 45 dakika ara verildi. Duruşma saat 14.00'te yeniden başladı. Savunma yapan Hakan Doğukan Taşçı, "11 hastaneden sorumlu olduğum söyleniyor ancak bu 11 hastaneyle tek bir irtibatım dahi yok. Ben bu koordinasyonu nasıl sağladım o zaman. Birinci hastanesinde sorumlu doktordum ama orada da, başka birisinin adı geçiyor sorumlu doktor olarak. Opara bebekle ilgili de şunu belirteyim. Savcılıkta bana, 'Bebeğin öldüğünü nasıl anlamazsın' diye sordular başka hiçbirşey sormadılar ama bilirkişi raporu yanlış yazılmış. Opara bebek için yaşasın diye ilaç verdim vermeseydim bu sefer de vermediğim için tutuklanacaktım"dedi. Tanık Yaren Sena ise Opara babek ile ilgili "Bebek sağdır dedi ama kabul etmiyorum. Mesele hastanın öldüğünü fark etmemeleri. Saatler geçmişti. Ona 'Sen nasıl fark etmedin öldüğünü' dedim bana 'E ben sana dedim' dedi. Ben bebeğe kalp masajı yaptığını ilk defa dün o burada dediği zaman öğrendim. Bana deseydi zaten ben kalbinin durduğunu anlar 'Kalp masajı yap' derdim.1 yıldır tutukluyum ne biliyorsam anlattım. Suçum var mı evet ben bunu kabul ettim. Çöpe gidecek ilaçları sattım bunun için pişmanım; ama bunun dışında başka hiçbir suçum yok. Fırat Sarı ile hiçbir bağım yok” dedi.
Bu konu araştırılsın
Duruşmada örgüt lideri olduğu iddiasıyla yargılanan tutuklu sanık Fırat Sarı Cumhuriyet Savcısının talebine ilişkin savunma yaptı. Sarı savunmasında, "Dosyanın üzerinde başından beri algılar var. Zengin bize ve arkadaşlarımıza 'Asalak, böcek' dedi, bizi aşağıladı. Buradaki arkadaşlar başarılı sağlık çalışanlarıdır. Biz bebek katili diye anılıyoruz. Biz hastalara şifa uğruna çalıştık. Ben gece yarıları çalıştım. Sağlık Bakanlığının raporu özensiz hazırlanmıştır. Medyanın algısını sizler de görüyorsunuz. Ben yaklaşık 15-20 bine yakın yoğun bakım hastası baktım. Şimdi yoğun bakım önünden geçen herkes bana dava açıyor. Mustafa Kemal Zengin'i tanımıyorum. Böyle kriminal kişilerle ilişkim olmadı. Böyle bir dosyada savcıyı neden ziyaret etti onu da anlamadım. Bu konu araştırılsın. Ben savcıya Mustafa Kemal Zengin'den önce gittim. Savcı korkacak biri değildi. Savcı bana, 'Hastane sahiplerinin suçu var. Bana hastane sahibi verecek misin. Seni ölümlerden sorumlu tutmuyorum' dedi. Dosyayı kapatmak isteyen böyle davranmaz. Mustafa Kemal Zengin'in girişiminin savcıya karşı olduğunu düşünüyorum. Bu bizim kriminalize olmamıza neden oldu ve Mustafa Kemal ile Fırat Sarı çete dediler. Savcının attığı iddia edilen gece yarısı mesajının da açıklanmasını istiyorum” dedi.
Böyle birşey yok
Opara bebeğin ölümüyle ilgili de konuşan Sarı, "Opara bebeğin ölümüyle ilgili 6 aylık bebeğin yenidoğan yoğun bakımına yatırılmasının suç olduğu söylendi böyle birşey yok. SGK 28 günden büyük bebeklerin erişkin yoğun bakımına yatırılmasını belirtir; bu ödemelerle ilgilidir. Fakat bu bebeğin SGK'sı zaten yok. Yatışının hiçbir sıkıntısı yoktu. Ben o hastayı da görmedim bana sadece telefonda böyle bir hastanın yattığı söylendi. Medya gereksiz algı yapıyor” dedi. DHA