CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Yenimahalle Kültür Merkezi'nde yapılan 21’inci Olağanüstü Kurultayı’nda yaptığı konuşmada, CHP Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanma sürecinde kendisine ziyarette bulunup destek olan tüm muhalefet partilerine teşekkür etti. Özel, ''Buradan sözlerimin sonuna gelirken bir büyük teşekkürü Cumhur İttifakı’nın dışındaki tüm siyasi partilere yapmak durumundayım. Başta Meclis’te grubu bulunan siyasi partiler olmak üzere, Meclis’te milletvekili olan ya da olmayan, 17 siyasi parti ayrı ayrı hem Saraçhane’de hem de tüm süreçlerde olmaları gereken her yerde oldular. Genel başkanlar danışma ziyaretleri ile yaptıkları açıklamalarla üyeleri, yöneticileri miting meydanlarında omuz omuza durdular'' dedi. Özel, şöyle konuştu; “Biraz önce Divan Başkanımızın ifade ettiği gibi kendi siyasi simgelerini omuz omuza, birbirleriyle uğraşmadan ortak hedefe, demokrasiyi kaldırıp siyasete manasız, partileri konusuz bırakmaya çalışan diktatörle mücadelede güçlerini birleştirdiler. Maltepe’de de beraberdik, Saraçhane’de de beraberdik. Bundan sonra CHP olarak Cumhurbaşkanı adayımızı, partimizin Cumhurbaşkanı adayını bu süreçte destekleyen tüm partilerin, gelecekte kendi kararlarıyla kendi tahayyülleriyle verecekleri tüm kararlara sonuna kadar saygılıyız. Biz CHP olarak, Ekrem İmamoğlu’nu bugün en kıdemli Genel Başkanım Altan Öymen’le benim aramda kendisine koltuğu ayrılmış, onu oraya oturan iradenin 15,5 milyon dayanışma oyu ve partili oyu olduğunun bilinciyle, bütün varlığımızla sahipleniyoruz, kabulleniyoruz. Başta Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Mansur Yavaş, tüm süreçlerde olağanüstü bir özveriyle, bir kardeşlik hukuku ile birlikte Ekrem Başkan’a da bu partinin geleceğe yönelik gelecek iddiasına da bir yüce gönüllülükle sahip çıkmıştır.”

Ofis açacağız
Hem ben hem Ekrem Başkan hem Mansur Başkan hem tüm Büyükşehir Belediye Başkanlarımız, tüm partililer, partimizin tüm kademelerindeki yöneticiler, grubumuz, bundan sonra bu büyük hukuksuzlukla mücadele ederek, Ekrem İmamoğlu’nu önce özgürlüğüne kavuşturmak sonra seçim sandığını getirmek üzere bir büyük mücadeleyi hep beraber sürdürürken, bir yandan da Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisimizi oluşturacağız. Bugüne kadar Cumhuriyet Halk Partisi’nin Gölge Kabinesi ile bu iktidarın yaptıklarını takip eden, eleştiren, nasıl çözeceğini ifade eden mekanizması, Cumhurbaşkanlığı İletişim Ofisi ile birlikte milletin adayı İmamoğlu’nu Türkiye’nin ihtiyaçları, adaylık vizyonu çerçevesinde temaslarda bulunacak, oluşan toplumsal desteğin sürekliliğini sağlayacak. Milletimizin her bir ferdinin Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu ile duygu, düşünce, beklenti, arzularını paylaşacağı mekanizmaları oluşturacak, iş ve emek dünyası, meslek odaları, STK’lar, akademi dünyasıyla toplumsal muhalefeti bir araya getirecek kapsayıcı bir sistemle, herkesin sözünün ve emeğinin karşılık bulmasını sağlayacak, ekonomiden dış politikaya, adaletten eğitime, tarımdan sanayiye, kadından gençliğe, sosyal politikalardan milli güvenlik politikalarına kadar, afet ve kalkınmaya her alanda yeni hükümet programımızın ana temalarını siyasete ve millete ulaştıracağız. Burada adayımızla birlikte süreci etkin bir şekilde partimiz, MYK’mız, Gölge Bakanlarımız ve diğer siyasi partilerle kurulacak mekanizmalar üzerinden Türkiye’ye ulaştıracak, Türkiye ile tartışacağız. Her ne kadar aday Cumhuriyet Halk Partili, evladımız, canımız kanımız olsa da diğer siyasi partilerle, diğer siyasi görüşlerle de etkileşim halinde ve esas hedefin demokrasi olduğunun, farklı görüşlerin yarışmasının, birbirimizle tartışmaların kıymetinin demokraside olduğunu, demokrasiyi ortadan kaldıran bu anlayışa karşı mücadelenin esas olduğunu bilerek hep birlikte çalışacağız.'”
,
Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz
''Ben bu mücadelede sağcısı-solcusu, Kürt’ü, Türk’ü, Alevisi, Sünnisi, sosyal demokratı, muhafazakar demokratı, milliyetçi demokratı, liberal demokratı, Kürt demokratıyla bu büyük mücadeleyi hep beraber vereceğimize yürekten inanıyorum'' diyen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada seçildiğimiz gece olduğu gibi asla bir kibrin, asla ve asla buyurgan bir ifadenin, kimselere patronluk etmenin değil; adalet yürüyüşüne, demokrasi yürüyüşüne Türkiye’nin bir kez daha dirilişine, sırtındaki kenelerden, başındaki cuntadan kurtuluşuna, yeniden kuruluşuna, müreffeh, Avrupa Birliği üyesi, zengin, işsizlik sorununu çözmüş, gençlerinin dünyanın diğer ülkelerinde değil; tüm dünyanın gençlerinin, bu ülkede hayal kurduğu bir Türkiye’yi inşa etmenin rüyasını hep birlikte göreceğimize yürekten inanıyorum. Bu mücadelede Zafer Partisi’nin Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın özgürlüğü de HDP’nin geçmiş Eş Genel Başkanları Sayın Demirtaş’ın, Sayın Yüksekdağ’ın özgürlükleri de Hatay’ın TİP’ten seçilmiş Milletvekili Can Atalay‘ın özgürlüğü de Kürtüyle Türküyle tüm siyasi tutsakların özgürlüğü de mücadelemizin önündeki ilk ve en önemli hedeflerinden biridir. O yüzden bu kurultaydan demokrasiye ve adalete inanan tüm partileri, birlikte gösterdikleri dayanışmayı ve ortak mücadeleyi saygı ile selamlayarak kendilerine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Gençlerin ve bizlerin hep birlikte haykırdıkları gibi ‘Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.”
Samsun'dan başlıyoruz
Dünyada otoriter popülist liderlerin nasıl geldiklerini anlatan, ülkelerine ve dünyaya ne yaptıklarını anlatan, birbirlerinden öğrendiklerini anlatan ve çağın en büyük tehdidini anlatan onlarca, yüzlerce kitap yazıldı. Ayrıca otoriter liderlerin, adı bazen ülkenin ismiyle anılan baharlarda, meydanlarda darbelerle, halk ayaklanmalarıyla gittiğini yazan kitaplar da var. Ancak bir otoriter, popülist liderin o ülkede barışçıl, sokaktan korkmayan, meydandan kaçmayan, şiddete bulaşmayan, yaratıcı fikirlerle, örneğin dayanışma sandıklarıyla, örneğin tüm üyelerle yapılan ön seçimle, örneğin gece mitingleriyle yasaklara rağmen milyonluk mitinglerle, ardından Anadolu’ya geçen milyonluk, 9 günlük tatille baltalanmak isteyen 2,2 milyonluk tarihin en büyük mitingin yapılmasıyla… Sonra her hafta bir büyük ilde… Ki ilki gelecek hafta Pazar günü Samsun’dadır. Samsun’a çıkıyoruz. Samsun’dan başlıyoruz. Büyük mitinglerle, 19 Mayıs’ta İzmir’de, İzmir tarihinin en büyük mitingiyle ve her Çarşamba akşamı İstanbul’da bir ilçede bir gece mitingiyle… Şu anda yürüttüğümüz dünya siyaset tarihinin en büyük imza kampanyasında an itibarıyla 7 milyon imzadayız. Yarından itibaren bütün Türkiye’de Genel Merkezimizden koordine edilecek Call Center ile imza atmak isteyen kim varsa doğru yönlendirmelerle, Call Center’dan aradığımız 100 kişiden sorumlu bir kıdemli üyenin, ön seçimde yaptığımız ve çok başarılı olduğumuz gibi 100 üyeye, 100 gönüllüye ulaştırılacağı imza föylerinin tüm adreslere gidip, tüm Türkiye’deki insanlara imzaları için teklifte bulunulup, Türkiye’deki seçmen sayısının yarısından bir fazlasıyla Erdoğan’a dünya siyaset tarihinin en büyük gensorusu için, en büyük güvensizlik oyu için hepinizi mücadeleye, çalışmaya ve başarmaya davet ediyorum.''

Birbirimizi keseceğimize inandılar
CHP’nin 38’inci Olağan Kurultayı’na yönelik iddialara tepki gösteren Özel, şunları söyledi:
"Birazdan bu salonda hepimiz, 1,5 yıl önce hepimizin bildiği ve bütün iftiraların boşa çıkarılacağı o tertemiz kurultaydaki irademizi bir kez daha ortaya koyacağız. Bugün buraya gelmekle, bu salonu doldurmakla, saat 09.30’da hazirunu tamamladı ve ona on kala yerini almakla aslında nasıl disiplinli, nasıl kararlı, nasıl birlikte başarmaya inanmış bir örgütün doğru temsilcileri olduğunuzu ifade ettiniz. Şimdi hep birlikte hem Genel Başkan seçimini ardından da Parti Meclisi seçimini yenileyeceğiz. Parti Meclisi’nde zaman zaman 'Efendim blok liste yapacaklar. Vurup geçecekler' gibi anlamsız, tuhaf, tüyler ürperten, bu salonun duygusunu hiç kavrayamamış tuhaf tuhaf yorumlar yapıldı. Türkiye’de yapılan ön seçimlerde sevgili Adnan Keskin çok kızmıştı önceki rekor ona aitken Manisa’da kendisine kontenjan teklif edilmişken 'Gideceğim, ön seçime gireceğim' deyip yüzde 86 oyla seçilmiş, ön seçimden sonra gelmiş ve Grup Başkanvekili olmuş, yönetmeye çağırıldığı kongrelerde 'Çarşaf liste yoksa beni çağırmayın' demiş birinin blok listeyle kimi vuruyorsun, nereye geçiyorsun? Biz elbette çarşaf listeden asla taviz vermeyeceğiz. Ayrıca kayyumu kesmek için toplandığımız burada birbirimizi kesip biçeceğimize kim inanabilir? Böyle bir duyguyu kim taşıyabilir? Biz hep birlikte bugün bazı zorunlu değişiklikler dışında sizin kurultayda sandıktan çıkan iradenizi aynen koruyarak yol yürüyoruz. Nedir o zorunlu değişiklikler? Bugün yapıldığı için altı arkadaşımızı; üç arkadaşımızın yaşları büyüdüğünden kota dışında kalmaları yüzünden, o arkadaşlarımızı korumak gerektiği yerde başka fedakarlıkların önü açıldığı için bir arkadaşımızın İBB’de çok önemli bir görev üstleneceğinden, Gençlik Kolları Genel Başkanımızın PM üyesiyken, PM’nin doğal üyesi seçildiği, 61 yerine 62 kişiyle çalışmak için PM’de görev almadığı ama ondan boşalan yeri de bu müjdeyi buradan Divan Başkanımın, Genel Başkanlarımın huzurunda söyleyeyim.”
Ana akım medyaya eleştiri
Ana akım medyaya yönelik eleştirilerini sürdüren Özgür Özel, ''Bu listeyi siz geçen sefer ince eleyip sık dokuyarak bana emanet ettiniz. Bu sefer ben listeyi size, o listenin önüne değil, arkasına bakarak, o listeyi kullandıktan sonra kıvırıp yandaş basının ağzına tıkmak üzere emanet ediyorum. Ağızlarına tıkmak üzere'' dedi. Özel, şu ifadeleri kullandı: “‘CHP bölündü, CHP’de kavga, CHP’de şu, CHP’de bu’ değil, Cumhuriyet Halk Partisi birdir, bütündür. Önceki Genel Başkanlarıyla bütündür, Grubuyla bütündür, Parti Meclisi ile belediye başkanlarıyla, delegeleriyle bütündür. Biz birisi gibi tek adamın değil ama biz tek bir liderin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisiyiz. Buradan Erdoğan’a şu çağrıyı yapıyorum: Geçmişte milli irade dediklerinizi şimdi kirli irade ilan edip yerine kayyum atamaya kalktınız. Bu millet 1980’de asker 'Şunu seçin' dediğinde devlet milletin karşısına geçtiyse millet devleti yener, Kenan Evren’e göstermiştir. 15 Temmuz’da etle tırnak olduklarınız, ne istediyse verdikleriniz, aynı hedefe farklı yollardan yürüdükleriniz size darbeye kalkıştığında, önceden başta Kamer Genç hepimiz defalarca uyarmışken, tarihsel husumetimiz olan o çete, sizin şımarttığınız çete, size saldırırken demokrasinin arkasında durmayı, tanklar yürürken, uçaklar vururken kapalı Meclis’i açtırmayı, demokrasiyi savunmuş, milletle aynı safta durmuştur.”

Cesaretin varsa sandığı getir
Erken seçim çağrısını yineleyen CHP Genel başkanı Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cesaretin varsa, geleceksin. Eğer istiyorsan haziranın ilk haftasında, en kısa takvimle. ‘Yok yetişemem’, o zaman görev sürenin yarısında, en son kasım ayında, çıkacaksın ve adayımızla yarışacaksın. Bizler attığımız imzalarla sana dünya siyasi tarihinin en büyük güvensizlik oyunu ve tüm güvensizlik oylarının doğuracağı gibi tekrar milletin iradesine başvurmaya davet ediyorum. Sana meydan okuyoruz. Adayımızı yanımızda, sandığımızı önümüzde istiyoruz. CHP korkuyu asla yanına almayanların, korkuyu 100 yıl önce bırakanların, korkuyu Kerbela’da bırakanların, CHP korkunun yerine cesareti Çanakkale’de gösterenlerin, CHP direnenlerin, teslim olmayanların, rantı paylaşmak yerine yoksulluğu paylaşarak azaltmaya çalışanların partisidir. CHP dostların, CHP canların, CHP yoldaşların, CHP hangi görüşten olursa olsun vatanına, milletine, bayrağına bağlı bütün vatandaşların partisidir. İşte bu parti milletin adayını belirlemiş ve sana meydan okumaktadır. Eğer korkmuyorsan, yiğitsen, mertsen, cesaretin varsa çık karşımıza. Millete niye güvenmiyorsun? 'Biz hırsızsak, biz teröristsek, rüşvetçiysek, şaibeliysek' millet bize niye oy versin?”
Korkma karşıma çık
Erdoğan'ı hedef almayı sürdüren Özel, “Milleti inandıracağını düşünüyorsan, bizi yenebileceğini düşünüyorsan biz milletten korkmuyoruz. Milletimizin önüne çıkıyoruz. Gurur duyduğumuz adayımızla, kadrolarımızla, cesaretimizle birlikte Türkiye’yi senden kurtarmaya hazırız. Salon adamı Erdoğan. Sana, bizim zorla mahkum edildiğimiz salona sıkışarak, birazdan yüz binlerle kucaklaşacağımız gerçek kurultay konuşmasını yapmadan hemen önce, bu salondan salon adamına sesleniyorum: Korkma, cesaretin varsa çık karşımıza. Seninle de cuntanla da hesaplaşacağız. Türkiye’yi bir kez daha kurtaracağız. Her birinin ilçesine gitmiş, her birini seven, sayan, geçmişteki tutumu, tavrı, sözü ne olursa olsun şu 250’ye yakın il, ilçe ziyaretinde kucaklaştığımız canım delegelerim iyi ki koştunuz, iyi ki buraya geldiniz, iyi ki partinize sahip çıktınız. Kendimi, listemizi size emanet ediyorum. Burada ortaya çıkacak birlik ve beraberlik görüntüsü, yarın akşam yandaş kanalların tasası olacak. Bizi gündemde tutup Ekrem Başkan’a yapılan haksızlıkları, adaletsizlikleri gizlemeye çalışanlara bu ülkenin gündemini, yokluğu, yoksulluğu, işsizliği, onların çaresi seçim sandığını ve adayımızı hatırlatmanın zamanı geldi. Hepinizi seviyorum, hepinize bir şey söyleyerek sözlerimi sonlandıracağım. Bu salonda geçmişte birbirini kıranlar, kırılanlar vardır. Üzülenler, üzenler vardır. Her kavganın bir haklısı, bir haksızı vardır. Bu salondaki bütün haklılardan, bütün haksızlar adına partinin Genel Başkanı olarak ben özür diliyorum. Helalleşin arkadaşlar, kucaklaşın. Kalkın, kucaklaşın. Bu partiyi yarınlara taşıyacak olan sizin bu birlikteliğiniz. Hepinizi seviyorum. Bu parti birdir, bütündür ve size emanettir. İyi ki varsınız. Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın onun kurucusu CHP, var olsun Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi. Eninde sonunda biz başaracağız, siz başaracaksınız. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sağ olun, var olun” dedi.