EKREM HACIHASANOĞLU
Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Başkanı Levent Kuruoğlu, Genel Başkan Başdanışmanı Enver Demir ve İstanbul 5 Nolu Şube Başkanı Tolga Pişken'le birlikte gazetemizi ziyaret etti. Kuruoğlu, “Biz yerinde gözlem yapan, çalışanlarla çok sık bir araya gelerek, onların sorunlarını yerinde öğrenen ve sorunlara çözüm yolları arayan bir sendikayız” dedi. Türkiye’nin en hızlı büyüyen eğitim çalışanları sendikası olduklarını belirten Kuruoğlu, 2022 yılının başında, “Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür eğitim çalışanlarının adresi” ilkesiyle kurdukları Hürriyetçi Eğitim Sen’in 3 yıl dolmadan 30 bin üyeye ulaştığını söyledi.
Arka bahçe değiliz
“Eğitim sendikacılığını siyasetin arka bahçesi olmaktan kurtarmak için yola çıktık” diyen Kuruoğlu, “Kamu çalışanlarının hak ve hürriyetlerini korumayı amaçlayan bir yapının aynı zamanda milli olması gerekliydi. Bizim öncelikli ilkelerimizden biri de bu oldu. Terörle iltisaklı olmayan her parti ile eşit mesafede ilişkiyi prensip edindik. Faaliyete başladığımızdan bu yana öğretmen ve eğitimcilerin sorunlarının takipçisi olup bunların çözülmesine yönelik eylemlere öncülük ettik. Camiadan gördüğümüz teveccüh, doğru yolda olduğumunuz göstergesidir” ifadelerini kullandı.
İtirazlarımız oldu
Mevcut iktidarın eğitime yönelik müdahalelerinin olumsuzluklarına da dikkat çeken Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Başkanı Levent Kuruoğlu, “Okullarda tarikat ve cemaatlerin faaliyetlerine vakıf ve dernek adı altında yol açıldı. Bu konuda yazılı, sözlü itirazlarımız oldu. Daha önce uyardık yine uyarıyoruz. Bunun çok tehlikeli sonuçlar doğurabileceği ortada. FETÖ’den ders almayanlar, bunun yeni versiyonlarının oluşmasına zemin hazırladıklarının farkında değiller mi?” diye sordu. Kuruoğlu, “Güncel veriler ışığında, devletin eğitimde liyakatı ön plana çıkarma ve şeffaf yönetim ilkesine bağlı olma zorunluluğu vardır. Kamuoyu Milli Egitim'deki uygulamaların bu hedeflerden çok uzaklaştığına inanmaktadır. Özellikle, fen liselerindeki plansız, keyfi ve objektif kriterlere dayanmayan atamalar, eğitim sistemimizin nitelik açısından gerilemesine neden oluyor. Doğal olarak, Türkiye'nin geleceğini inşa edecek en önemli nesillerin eğitim kalitesini düşürüyor” dedi.
