CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda çok tartılşılaca iddialara ortaya attı. Doğu Akdeniz’de 2 trilyon dolar büyüklüğünde olduğu tahmin edilen doğal gaz kaynaklarının Avrupa’ya taşınması için Türkiye’nin stratejik bir rolü bulunduğunu belirten Karabat, “Ancak maliyeti düşürmek için güzergâhın Türkiye üzerinden geçmesi gerekiyor. Bu durum, Türkiye’yi doğal olarak projede kilit aktör haline getiriyor. Projeye göre, Doğu Akdeniz’den çıkarılacak gazın Kıbrıs’ta toplanıp Türkiye’ye, oradan da Avrupa’ya ulaştırılması planlanıyor. Bu süreçte Suriye’nin Banyas Limanı da aktif şekilde kullanılacak. En hassas nokta ise Türkiye’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni tanıması. Erdoğan’ın bu tanıma karşılığında enerji denkleminde rol almayı planlıyor. Bu Türkiye’nin garantörlük statüsünün sona ermesi anlamına gelir” dedi.
İş birliği tesadüf değil
Karabat, ABD eski Başkanı Donald Trump ve İsrail’in projede kilit rol oynadığını ve Erdoğan’ın bu aktörlerle müzakerelere başladığını belirtti. Karabat, “Bu süreçte en dikkat çekici isimlerden biri olarak da Amerikalı milyarder iş insanı Harold Hamm öne çıkıyor. Hamm’ın sahibi olduğu Continental Resources ile TPAO arasında Diyarbakır ve Trakya’da kaya gazı ve petrol arama anlaşması yaptı. Bu iş birliği tesadüf değil” diye konuştu. Karabat, bu projelerle bağlantılı olarak Türkiye’de iç siyasette de ciddi gelişmeler yaşandığını söyledi. Ekrem İmamoğlu’na yönelik yargı süreçlerinin, Batı’ya “Ben varken uzun vadeli plan kurabilirsiniz” mesajı verme amacı taşıdığını belirten Karabat, Erdoğan’ın mayıs ayına kadar Trump’tan randevu almak istediğini ve bu nedenle süreci hızlandırdığını savundu.